20 Nisan 2012 Cuma

Alanya'dan İstanbul'a... Türkiye Bisiklet Turu 2012

48. Uluslararası Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu Pazar günü Alanya’dan başlıyor. Böyle bir isim elbette marka bilinci olan biri tarafından verilmemiştir. Vazifeşinas bir bürokrat ordusunun yıllar içindeki katkılarıyla bu hale geldiğini anlıyoruz. Ama sevgili turumuza çoğunlukla Cumhurbaşkanlığı Turu ya da Türkiye Turu diye sesleniyoruz. Aslında yazarken bu bile uzun kalıyor. İzninizle Cumbaba, ToT ve Tur kısaltmalarını kullanacağım.

ToT ile aynı yaştayız. Façanın çok bozulmadan geçeceği 15 yıllık orta yaş döneminin tam ortası. Kırksekiz. Benim ağaran saçlarım ve büyüyen göbeğime çözüm yok ama ToT beş yıl önce ciddi bir estetik ve içerik değişimine uğradı. Marjinal bir görünmezlikle geçen ilk 43 yılda Cumbaba Turu daha sempatik ve içtenmiş, anlatanlar öyle diyor, bilmiyorum. O dönemde yarışa emek veren, pedal basan, izleyip seyirciye/okuyucuya duyuran herkese teşekkür ve şükranlarımı sunmak bir borçtur. Onlar olmasaydı, bugün bisikleti sporunu bu kadar sevmeyebilirdim. Hoş “Tekerlek farkı ne demek ya?” veya “Madem bir tane birinci var neden herkese aynı zaman yazılıyor?” sorularımın karşılıklarını alamadığım dönemlerdi onlar. Ama sonunda öğrendim. Çoğunlukla gazetede okudum, bazen de TV’de aktüel kamerayla çekilmiş 30 saniyelik görüntüleri seyrettim.

2008’deki değişimi gerçekleştiren vizyonu oluşturan, misyon haline getiren, memlekette devlet desteği olmadan yaprak kımıldamayacağı için, devlet katını ikna eden Emin Müftüoğlu-Abdurrahman Açıkalın kombosu ve federasyon silsilesine çok teşekkür ederim. Onlar sayesinde Klöden, Petacchi gibi ustalar memleket toprağında bisiklet yarıştırdılar. Keza yine federasyon sayesinde, büyük üstad David Duffield ile Sultanahmet’te yarış sunma onuruna eriştim. Alanya’da, David podyum arkasında kafa çekerken, Cumhurbaşkanı’nın konuşmasını İngilizce’ye tercüme etme teklifini geri çevirme ukalalığını yapabildim (tamamen tırstığımdan). Bugün, idollerim Nejat Kök ve Cüneyt Koryürek gibi, normal işimin yanında “color commentator” olarak bisiklet yarışlarına müdahil olabiliyorsam, bunu mtbtr.com, Aydan Çelik ve Bağış Erten’le beraber bu değerli insanlara da borçluyum. Ghisallo Bakiresi hepsini kutsasın. Amin!

David Duffield'le poz vermek yeter...

Evet, 2012 Cumbaba Turu Pazar günü başlıyor demiştim ama araya iki margerita kokteyli girince laf dağıldı. Organizasyon, her sene, Tur’u daha da ileri götürecek değişiklikler yaptı. Sultanahmet’te klasman dışı koşulan parkur heyecanından Denizli tarafında yokuşlu bir etaba geçildi. Ardından İstanbul’da seyirciyi kendisine yakınlaştırmak için Bağdat Caddesi’nde bir parkur geldi (seyirci ne kadar salladı tartışılır). Bu sene iki değişiklik var. İlk olarak, artık bizim de gerçek bir tırmanış etabımız var. Diğer fark da Tur’un yönünün değişmesi olacak. Geçen yılların aksine, bu yıl yarış Alanya’dan başlayacak, saat yönünün tersinde giderek İzmir’e varacağız. Uçakla İstanbul’a transfer olacak kafile yarışı kıtaların birleştiği yerde, İstanbul’da bitirecek. Niye Alanya diye merak edenlere, E. Müftüoğlu ve A. Açıkalın’ın Alanya eşrafından olduklarını ve bölgenin spor aktivitelerine gençliklerinden beri doğrudan çok katkıda bulunduklarını belirteyim. Alanya Triatlonu desem?


Bu sene Cumbaba Turu’nda 25 takım katılıyor. Bu bir rekor. Aralarında dokuz Pro Tour takımı var: Ag2R, GreenEdge, Katusha, Lampre, Lotto-Belisol, Omega Pharma-Quick Step, Astana, Rabobank ve Saxo Bank. Üstüne Europcar (ki ProKıta takımlarının en ProTour’udur), Farnese Vini (floresan sarı), Argos Shimano (1t4i’den kurtuluş) gibi kalburüstü ProKıta takımları da yer alıyor. Kolombiya’nın gururu Coldeportes bile gelecek Daha da iyisi, 48ToT, tarihindeki en müthiş sprinter katılımına sahip. Sayalım:

  • Robbie McEwen (GreenEdge)
  • Alessandro Petacchi (Lampre)
  • Matthew Goss (GreenEdge)
  • Marcel Kittel (Argos Shimano)
  • Andre Greipel (Lotto Belisol)
  • Mark Renshaw (Rabobank)
  • Francesco Chicchi (OPQS)
  • JJ Haedo (Saxo Bank) ve kardeşi Lucas
  • Sacha Modolo (CSF-Colnago)
  • Andrea Guardini ( Farnese Vini)


Birkaç tane daha var. Denis Galimzyanov da olacaktı ama geçen hafta EPO’dan sobelendi. Düz etapları kazanma potansiyeli olan en az 10 küsur sprinter ne demek biliyor musunuz? Kaos, belki kaza, heyecan ve keyif!!

Andre Greipel HTC-Columbia mayosuyla sprint zaferinde

Yarış 22 Nisan’da, Alanya şehir içinde 8 tur üstünden koşulacak 135 km’lik etapla başlıyor. Ertesi gün, Alanya-Antalya etabı var (154 km). Geçen yıllarda son virajda sıkı bir kaza izlemiştik, aman diyeyim! Yarışın en ilginç etabı 24 Nisan Salı günü koşulacak 153 km’lik Antalya-Elmalı etabı olacak. Cumbaba Turu ilk defa çok sıkı bir yokuş etabı koydu parkura. Sıfır irtifadan 1850 mt’ye çıkılacak. Kepez (265 mt) ve Saksağanbeli’nde (1550 mt) iki yokuş kapısı var. İkinci kapı büyük şampiyon Rıfat Çalışkan’a adanmış. Bu etabın sonunda Tur’un şampiyonu belli olabilir çünkü Elmalı yokuşunun son 3 km’si %11.6 eğime sahip!!

Fethiye-Marmaris (132 km) ve Marmaris-Turgut Reis (178 km) etaplarını hatırlıyoruz, bu defa tersten koşulacak. Büyük üstad Duffield’in yıllar önce önderdiği gibi güneşi arkaya alan harika çekimler olacak. Diğer iki etap da tersten aşina olduğumuz (ve aşina olduğumuza mutlu olduğumuz) güzergahlar: Bodrum-Kuşadası (179 km) ve 2 yıllık aradan sonra tekrar Kuşadası-İzmir (124 km) arasında. Yarış aynı geçen seneki gibi Sultanahmet’ten başlayıp, Bağdat Caddesi’nde 7 tur atılan 121 km’lik 8. Etap’la sona erecek.

Elmalı tam ona göreydi ama bu sene Cofidis ve Moncoutié yok maalesef.

Yarışta yer alacak diğer karizma atletler arasında Aleksander Vinokurov (Astana) öne çıkıyor. Geçen Fransa Turu’nda bacağını kıran, emekli olup emekli kalamayan Vino son bir TdF daha koşmak için forma girmeye çalışıyor. Formu pek iyi değil ama Vino böyle şeylere takılmaz. Etaplardan birinde mutlaka bir güzellik yapacağını düşünüyorum.

Vinokurov 2010 Liege-Bastogne-Liege'i kazanırken

Keza bu sene Bahar Klasikleri’nde dikkatimizi çeken birkaç isim daha Alanya’ya geliyor. Paris-Roubaix ikincisi Sebastian Turgot (Europcar) ve Amstel’de kaçış grubunda sıkı çalışan Romain Bardet (FdJ) burada olacaklar. Lotto-Belisol’ün İranlı yarışçısı Mehdi Sohrabi, WorldTour puanları için transfer edildi diye münafık basın tarafından çok tantanaya maruz kalmıştı ama İran bisikletçiliğinin düzeyini iyi biliyoruz. 2009’da son etapta karıştığı kazayla şöhret olan Theo Bos (RAB) da korumaları eşliğinde (!) geliyor. Saxo Bank’ta Benjamin Noval var. Uzun yıllar Armstrong’un (sonra Contador’un) sadık domestiğiydi. Bisikletçi olmak isteyen bebeleri Noval’e götürüp hayır duasını almak denenebilir. Keza TdF etap şampiyonu usta Jimmy Casper (Ag2R), 47ToT şampiyonu Aleksander Efimkin (TT1) de burada. Ama yarış o kadar açık ki Efimkin yine kazanır demek zor. DeRonde’nin kronik ikincisi Leif Hoste (ACC), hem bisikletçi, hem modacı olunur diyen Geoffroy Leqatre (Bretagne Shuller) da yollarda olacak.

Giovanni Visconti bu sene yok

Yarışta iki de Türk takımımız var yine. Konya Torku Şeker Spor ve Salcano Arnavutköy. Bir iki tecrübeli yabancı sporcunun yanında Türkiye’nin en iyi genç yol bisikletçileri, dünya devlerine karşı kapışacaklar. Hepsinin yarışı bitirmelerini diliyorum.

Petacchi'yle aynı pelotonda olmak büyük şans

Cumbaba Turu’nu 2008’den beri kaçırmamaya çalışıyorum. Başını sonunu bir yerlerde seyretmeyi, hiç olmadı TV karşısında harika manzaralar eşliğinde pedal basan sporcuları seyretmeyi aksatmadım. Ama bu sene olamayacak. Tutarlı ve düzenli şekilde karneye kırık getiren veletlere verilmiş bir yolculuk sözü, okul tatilinin bu haftaya denk gelişi, üçüncü defa tutulmayacak bir sözün çocuk-baba arasındaki güven ilişkisinde yaratacağı fırtınalar (peh peh peh!), ToT’u, Liege-Bastogne-Liege’i, GS-FB’yi ve Snooker Dünya Şampiyonası’nı kaçırmama sebep olacak. Bir süre spora uzak, aileme yakın olacağım.

Herkese iyi seyirler…