patriots etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
patriots etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

23 Ocak 2016 Cumartesi

NFL Konferans Finalleri




NFL KONFERANS FİNALLERİ





NFL’de sona yaklaşıyoruz. Wild Card hafta sonunu deplasman ekipleri domine etmişti ama Divisonal Playoff’lardaki dört maçı da ev sahibi takımlar kazandı. Böylece Konferans Finallerini oynayacak takımlar ortaya çıktı. AFC Şampiyonluğu için New England Patriots ve Denver Broncos, NFC’de ise Arizona Cardinals ve Carolina Panthers Super Bowl 50’ye çıkmak için mücadele edecekler. Bu dört takım, sezonu kendi konferanslarında da ilk 2 sırada bitirmişlerdi, dolayısıyla sürpriz yok demek doğru olur. 

Sezon başında yapılan tahminlerde çok da kaale alınmayan Panthers (15G 1Y), agresif savunması yanında, gitgide olgunlaşıp bir yıldıza dönüşen Cam Newton liderliğinde Seattle Seahawks’ı elemeyi başardı. Maça fırtına gibi giren Carolina, Russell Wilson ve arkadaşları neye uğradıklarını daha anlayamadan skoru 31-0’a getirdi. İkinci yarı Panthers frene basıp biraz da konsantrasyonunu yitirince Seattle arka arkaya 2 TD ile maça ortak olur hale geldi ama bu çabalar maçı kazanmaya yetmedi ve 31-24’lük skorla Panthers yarı finale çıktı. 

Cam Newton ve Ron "Riverboat" Rivera

NFC finalistini belirleyen diğer maç ise özellikle son bölümüyle nefes kesti. Arizona karşısında 20-13 gerideki Packers son hamlesini maçın bitimine 55 saniye kala yaptı. Kendi 4yd çizgisinde, 4th&20 için topun başına geçen Aaron Rodgers önce 60 yd’lık bir Hail Mary ile takımı için bir şans daha kazandı. Ve ardından, 4 saniye kala da ikinci Hail Mary ile TD yaparak maçı uzatmaya taşıdı. Rodgers ve her iki pası da tutan Jeff Janis’in bu mucizesi yazıyla anlatılacak gibi değil. Bakın seyredin ve siz de TV başındaki herkes gibi “Yok artık LeBron/Ali Sami!!” diyin. 


İlk pas   : 6:08
İkinci pas: 6:22 


Tuhaf bir kura atışı sonrası uzatmaya Arizona başladı. Carson Palmer, mutlak bir sack’den kurtulup bomboş bekleyen Larry Fitzgerald’ı topla buluşturdu. Usta receiver 60 yd sonra ancak durdurulabildi. Bir oyun sonra da yine Palmer’dan aldığı pasla TD yaparak Arizona’yı finale taşıdı. Takımın artık bayrak adamı olan Fitzgerald bu muhteşem iki hareketle Arizona’nın hala en değerli oyuncusu olduğunu gösterdi. 

Bruce Arians ve Carson Palmer

AFC yarı finalleri ise daha sakin geçti sayılır. Tom Brady ve Patriots skorun işaret ettiğinden daha kolay bir maçta KC Chiefs’i geçerken (27-20), Denver Broncos çok eksikle oynayan Pittsburgh Steelers’ı ite kaka da olsa yenmeyi başardı. Bu maçı seyredemedim o nedenle fazla bir şey yazamıyorum ama Antonio Brown, ve DeAngelo Williams gibi oyuncularından mahrum Steelers’ı -kendi evinde-  23-16 yenen beygirlerin hücum zayıflığı bir kez daha sırıttı. 

Bütün hafta boyu Manning-Brady eşleşmesi konuşuluyor ama onu sonraya bırakıp, bu sezon çok daha iyi görüntü veren NFC liginin finalistlerine bakalım önce. Hem Cardinals hem de Panthers bu sezonun en iyi iki takımıydı. Arizona, müthiş bir savunma gücünün yanına, nihayet sağlıklı bir sezon geçiren QB Carson Palmer’ı da koyunca, Bruce Arians’ın takımı sezonun en çok konuşulan işlerini gerçekleştirdi. Carolina da, sezon başı beklentilerinin çok üstüne çıktı yıl boyu. İlk 14 maçı kazanarak playoff’u evinde oynamaya hak kazanan takım, çok agresif bir savunma performansı gösterdi. Ayrıca Cam Newton’un, etrafında birinci sınıf bir WR olmamasına karşın (TE Greg Olsen’ı ayrı tutalım), sezonun ilerleyen bölümlerindeki pas isabeti, liderliği ve gerektiğinde bacaklarıyla da yard alıp sayı yapabilmesi bu maçta onları favori yapıyor. Bu kanıya varırken 36 yaşındaki Carson Palmer’ın sadece dördüncü kez playoff maçına çıkması da etken oldu. Palmer'ın Packers maçında 349 yd ve 3 TD pasına rağmen 25/41 pas isabeti ve iki top kaybı da bu düşüncemi pekiştirdi. 


Panthers savunması Seattle maçının ilk yarısındaki gibi vahşi bir istekle oynarsa Palmer’ın post-season tecrübesizliği sırıtmaya başlayabilir. İki QB de kendi döneminin en iyi kolej oyuncusuydu; Palmer 2002, Newton ise 2010’da Heisman Trophy’yi kazanmıştı. Bu ödülü kazanan iki QB tarihte ilk kez   konferans finalinde mücadele edecekler. 

İki takımın koçları da ilginç adamlar. Artık işe yaramıyor diye Steelers’dan kovulan Bruce Arians çölde yeni bir hayat bulurken, oyuncularının taptığı bir hocaya dönüştü. Arians takımını her zaman cüretkar ve agresif taktiklerle oynatan, risk almaktan çekinmeyen bir hoca. Panthers hocası Ron Rivera’nın lakabı da “Kumarbaz Ron” (nehirlerde çalışan kumar gemilerine atıfla “Riverboat Ron”). 2014 sezonundaki Panthers-Vikings maçında, iki kez 4th&1’da FG denemeyi reddeden Rivera, kumarı tutup maçı da kazanınca bu lakap takılmıştı. Oyunun kritik anlarında müthiş riskli seçimler yapıp çoğunda da başarı sağlıyor. İki yıl öncesine kadar taraftarın %80’inin kovulmasını istediği hoca bugün Super Bowl hesapları yapıyor. Skor tahminim:


Cardinals 24 - 31 Panthers

Brady vs Manning... Hangisi galip gelmiş anlamak zor


Patriots-Broncos maçının AFC finali olması dışında asıl konuşulan yanı, bu yüzyılın en iyi iki oyun kurucusunun -büyük olasılıkla- son kez kozlarını paylaşacak olması. Peyton Manning ve Tom Brady NFL’in son 15 yılına damgasını vurmuş iki büyük quarterback. Peyton’un kişisel istatistiklerde kırmadığı rekor yok, 3 kez SB finali oynadı ve bir kez kazandı. Beş kez NFL MVP seçildi. Rakip defansın her hareketini bilmek ve buna göre kendi oyun taktiğini değiştirmek konusunda bir uzman. Ama 39 yaşında. Son iki yıldır performansında gözle görülür bir düşüş var, geçirdiği boyun ameliyatları nedeniyle parmak uçlarını hissedemediği konuşuluyor. Bu sezon, ayak sakatlığı nedeniyle 7 maç oynamadı, döndüğünden beri Denver kaybetmiyor ama onun sayesinde değil daha çok savunmanın gücü ve koşu oyununa duacı. Uzun pas atamıyor ve sporu seven herkes kendini rezil etmeden bırakması için dua ediyor. Yine de Peyton hala oyunu en iyi okuyan oyuncu. Tom Brady bile onun “gelmiş geçmiş en iyi QB” olduğunu kabul ediyor. Kendisine “Yen, yenil ama sezon sonu şerefinle bırak artık Peyton!” diyoruz. 

NFL yazılarımı okuyanlar, Patriots taraftarı olduğumu bilir. Dolayısıyla kendi takımımdan bahsederken belki tarafsız olamam ama objektif kalmaya çalışacağım. Tom Brady’den başlayalım. Ne diyebilirim ki? Kendisi yeryüzüne düşmüş bir melek, sporcunun dibi, üstün insan! Oğlum olsa onun için kurban ede….Hehe tamam tamam, formayı çıkarıyorum! :-)  Brady, finallerdeki diğer 3 QB gibi müthiş bir kolej kariyerinden sonra NFL Draft’inde ilk sırada seçilmedi. NFL’e 199. sırada zar zor girmiş, kimsenin fazla dikkate almadığı, kendi okulunda bile zaman zaman yedek kalmaktan kurtulamamış bir oyuncuydu. Ama hasbelkader eline geçen şansı inanılmaz kullandı. Onun başında olduğu takım dört senede üç kez Super Bowl kazandı. Peyton gibi maç filmi manyağı değil ama rekabet hırsı, takım oyunculuğu, fedakarlığı ve oyun sevgisiyle bu kadar yıldır NFL’in yıldızı. Geçen sene Deflategate yüzünden prestiji sarsılmış olsa da, bu olumsuzluğu motivasyona çevirip kariyerinin en iyi senelerinden birini yaşamayı başardı. Koç Bill Belichick’i New England dışında seven pek yok ama 15 senede 10 kez AFC Finali oynayan bir takımın patronu olunca –herkesin demeyelim ama- oyuncularının büyük saygısını topluyor. Son derece yetenekli bir savunma beyni. Her hafta rakibe göre farklı sistem ve kurgu planlayıp bunu oyuncularına uygulatabiliyor. Takım bu sezon ilk 10 maçını kazandı ama önemli oyuncuların sakatlanmasıyla son altı maçta dört kez yenildi. Ancak, playoff maçına kadarki 2 haftada Edelman ve Amendola iyileşip, Gronkowski de kendini bulunca Patriots Chiefs’i rahat geçip Denver’a rakip oldu.

Denver ise Peyton’un son yıllarından en efektif şekilde faydalanmayı bildi. 2013’te Super Bowl’a bile çıktı ama kupayı almayı başaramadı. Yine de son 4 yılın en kalburüstü takımlarından biri. Bu sene yeni koç Gary Kubiak hücumda farklı şeyler denedi. Koşu oyununa ağırlık verdi, Manning’in sevdiği “shotgun” hücum formatından uzaklaşıp center’ın altından (kıçından) atak başlatılan bir düzen kurdu. Zaten takımın canavar bir pass rush ve LB kadrosu var. Önce durdur sonra vur şeklinde, savunmayı öne çıkaran, koşu oyunlarıyla top hakimiyetini uzun süre elinde tutmayı amaçlayan, gerektiğinde de Peyton’un kısa-orta paslarıyla sonuca giden bir sistem uyguladı. Takım buraya kadar geldiğine göre de  başarılı oldu. 



Peki ne olur? İstatistiklere baktığımızda net bir favori çıkarmak zor: Brady-Manning maçlarında Tom’un 11-5 üstünlüğü var (son on maç 5-5) ama playoff maçlarında durum 2-2. Üstelik Denver’a karşı pek şansı da tutmuyor, Broncos karnesi 2G 6Y. Brady’nin deplasmanda Manning’i son yendiği tarih de 2007. Bu sene Denver’daki maçı da Broncos kazandı (ama QB olarak Brock Osweiler oynamıştı). Diğer yandan Manning’in soğuk havada etkinliğinin düştüğünü biliyoruz. Üstelik kolu iyice zayıfladı, Denver’ın ince havasına rağmen artık uzun ve sert pasları pek atamıyor. Adamımı kayırmıyorum ama QB pozisyonunda New England üstün. Broncos savunmada daha iyi, Patriots defansı koşu oyunlarını durdurmakta güçlük çekiyor. Pats köşe bekleri de geçen seneki düzeyin gerisindeler ama Peyton'un zayıflayan kolu bu eksikliği çok hissettirmeyecek. Pas hücumu ve sayı üretiminde ise Patriots’un üstünlüğü var; maç başına bir TD daha fazla skor yapıyor. Yedikleri sayılar ise birbirine yakın. 

Tanrım konuyu biliyorsun!!
Broncos koşu oyununu oturtursa şansı artar. Manning sezon boyu 9 TD 17 INT ile oynadı. Aktif QB'ler içinde sonuncu durumda. Bu performansı başka biri gösterse yedek kulübesini boylardı ama Peyton’un sakatlık nedeniyle yedeğe düştüğü açıklandı(!). Brady ise 38 yaşından beklenmeyecek kadar zinde ve formda. En iyi sezonlarından birini oynuyor, Edelman ve Gronk gibi iki kozu da oyunda olacak. Denver zaten zor sayı üreten bir ekip, bir de hücumda top kayıpları yaşarsa Patriots çok rahat kazanır. Manning’in atıp atmayacağı INT’ler ve her iki takımın olası fumble’ları skoru belirler diye düşünüyorum. Hem Denver hem New England süper birer kicker’a sahip, o tarafta durumlar eşit, özel takımlarda ise tarafların belirgin bir üstünlüğü yok gibi. 

Kalbim elbette Patriots zaferinden yana. Deflategate rezilliğinden sıyrılıp o AFC kupasını Roger Goodell’in ağzına yapıştırmak için dertlerimi zincir yaptım bekliyorum. Ama objektif muharrir yanım ağır basıyor. Denver’ın zayıf noktası QB pozisyonu. Peyton her halükarda tarihin en büyük quarterback’i olmayı garantiledi ama artık iyi değil. Kendisinden ricam kariyerini bu maçla bitirip beni ve Gisele’i sevindirsin. 


Patriots 28 - 20 Broncos… Amin!


30 Ocak 2015 Cuma

Super Bowl XLIX - Güller Savaşı








Şubat’ın ilk pazarı artık biliyoruz ki Super Bowl (SB) demek. Yaklaşık elli saat sonra, 49. Super Bowl Arizona’da başlayacak. Bu seneki talihliler NFC’den SeattleSeahwaks ve AFC’yi temsilen de “gözümüzün nuru-kainatta tek-ilelebet payidar” New England Patriots. Tamamen tarafsız gözle kaleme aldığım final yazısına hoş geldiniz. 

NFL’de 2014 sezonunun en iyi iki takımının finale çıkması bence iyi oldu. SB’u kazanan ekip gerçekten ligin en iyisi olduğunu iddia edebilecek. Her iki takım da sezona averaj bir performansla başladı, sonra düzeldi (NE 2G-2Y, Hawks 3G-3Y). Patriots sürekli rotasyona tabi tuttuğu OL’ını oturttuktan sonra Brady pas atacak zaman ve alan bulmaya başladı; koşu oyunu için gereken boşluklar ve gedikler de ortaya çıktı. Ayrıca, geçen üç sezon sakatlıklarla boğuşan yıldız ayımız TE Rob Gronkowski tamamen sağlığına kavuşup kesintisiz oynamaya başlayınca galibiyetler gelmeye başladı. 


Sevimli ayı Gronk!!


Keza  Seahawks da sıkıntılı başlayan sezonda kritik bir hamleyle problemli WR/KR/PR Percy Harvin’i New York’ta bir çöplüğe göndererek takım içi uyumu üst düzeye taşıdı. Daha da önemlisi, defansın ortasında çok önemli iş yapan SS Kam Chancellor’un sakatlıktan dönüşü de müthiş bir destek getirdi. Seahawks OL çok parlak bir ekip olmasa da süper yarma RB Marshawn Lynch ve “cıva” QB Russell Wilson sayesinde maçları kazanmayı başardılar. Ama normal sezonun son altı maçında toplam 39 sayı yiyen savunma takımın asıl yıldızı oldu.

Böylece iki takım da 12G-4Y ile seri başı olarak playoff’a çıktılar. Pats Baltimore karşısında zorlansa da her tür “legal” numarayı yaparak galip geldi. AFC Finali’nde ise #Deflategate skandalıyla açıklanamayacak kadar rahat bir maç sonunda  Colts’u hezimete uğrattı. Diğer yanda Seattle,  çeyrek finalde, 4Q’ya kadar yakın giden maçta Panthers’ı geçti. NFC Finali’nde de tarihe geçecek bir “geri dönüş” yaparak Packers’ı yenmeyi başardı. Russell Wilson’un 4 INT atığı maçı son 5 dakikada nasıl çevirdiklerini hala aklım almıyor. Green Bay koçu McCarthy’nin muhafazakar seçimleri, iki kez 4th&1’da FG atmaları, Wilson’un son INT’ını kapan Morgan Burnett’in TD için koşmak yerine oyunu durdurması, ardından gelen savunma hataları (2-pts conversion’da HaHa Clinton Dix’in taş kesilişi) Packers’ın inanılmaz çöküşünü getirdi. Elbette, Seahawks’ın rakiplerini üç çeyrek boyunca yorduktan sonra 4Q’da skor patlaması yapması artık tanıdık bir motif olmaya başladı, onu da hatırlatayım. Patriots olarak unutmamamız gereken şey “It ain’t over till it’s over babe!!” 


Patriots savunması mutlu günlerinden birinde...

Yazının devamında iki paragraf Belichick ve Pete Carroll yazmıştım aslında. Sonra okudum ve herkesin benim gibi manyak olma zorunluluğu yok diye düşündüm. Carroll nerelerde çalışmış, USC neresidir, BB ile halef-selef ilişkisi falan, bunlar meraklısının bildiği, meraklı olmayanı da sıkacak konular. Sonuçta sildim, biraz daha “genel” gidelim.  

Super Bowl 49'un bence asıl önemli noktası şu: Patriots kazanırsa Tom Brady ve Bill Belichick 15 yıldır sürdürdükleri egemenliğe bir nişan daha takacaklar ve dördüncü kez şampiyon olarak tarihin en başarılı QB/koç ikilisi olarak tarihe geçecekler. Yani kral(lar) saltanatını devam ettirecek. Seahawks kazanırsa Russell Wilson ve Pete Carroll arka arkaya iki kez şampiyon olarak eski hanedanı devirip tahtın yeni sahibi olacaklar. Güller Savaşı gibi. Bu tarihi dönüm noktasıondaki maçın bence üç kritik fazı bir de parametresi var:

  • Seahawks pas savunması - Patriots pas hücumu
  • Marshawn Lynch -  Patriots koşu savunması
  • Russell Wilson “scrambling” -  Patriots LB ve DT’leri 
ile
  • Olası top kayıpları (turnovers)


Bu üç savaştan kim üstün çıkarsa, kim top kaptırmazsa maçı da kazanacak gibi gözüküyor. Seahawks rakibe göre oyun stratejisini değiştirmeyen, her maç hemen hemen aynı kalıbı ama son derece başarıyla uygulayan bir takım. Muhteşem safety Kam Chancellor ve Earl Thomas ile ortaya kısa pasları engelleyen, kenarlara atılan toplarda ise Richard Sherman ve Byron Maxwell ile caydırıcılığı güçlü bir secondary’e sahip. Hücumda ise Lynch’in yıpratıcı koşularına ve Wilson’un, baskı altında rakip savunmadan sıyrılıp atacağı koşulara veya paslara sırtını dayıyor. 


Richard Sherman, M.Lynch'i kucaklamaya gidiyor


Patriots ise, özellikle bu sene, her rakibe farklı kurgu hazırlayan ve bunu çoğunlukla başarıyla uygulayan bir takım. Cincinnati’yi hava bombardımanına tutmuşken, Colts’u iki kez koşu oyunuyla yendik, Sert Ravens savunmasını farklı farklı dizilişlerle şaşırtarak pas oyunuyla sonuç almıştık. OL’da sürekli değişiklik yapıp, zaman zaman 7 kişiye kadar çıkarak koşu oyununu kolaylaştırıyoruz, veya adam üstünlüğüyle Brady’e zaman kazandırıp pas isabetiyle sonuç alabiliyoruz. Brady’nin uzun paslarda eski isabeti olmadığından bu tip oyunlara çok girmiyoruz. Sezon başında OL için denenen “duruma göre her adam pozisyon değiştirebilir” deneyi tutmadı ama KC Chiefs maçından beri de hücum hattı çok patlak vermedi. Playoff’ta sakat olan center Bryan Stork’un da Pazar günü oynaması bekleniyor. 

2012’de muhteşem pas savunmasıyla bilinen Seattle karşısında Belichick oyunu tamamen havadan kurmuştu. Bunda başarılı da olmuştu ama “red zone”da istenen verimlilik yakalanamayınca maçın son yedi dakikasında iki TD yiyip 23-24 yenilmiştik (red zone=rakibin son 20 yd bölgesi). Bu defa ustanın ne yapacağı bilinmiyor. Mantıklı olan kuvvetli pas savunmasına karşılık koşu defansı daha zayıf olan Seattle karşısında LeGarette Blount ve RB komitesi ile sonuç almak, arada da play action’larla Gronk ve Julian Edelman’ı topla buluşturmak. Ama Billy’dir ne yapsa yeridir diyoruz ve kendisinden hücumda beni ve Seahawks’ı şaşırtmasını bekliyoruz. 


Belichick ve Carroll


Maalesef Amerikan futboluna geç başlayan herkes gibi gözüm hep topta olduğundan savunma taktikleri bilgim çok sınırlı. Ama Patriots bu sene iki çok iyi CB transfer etti. NFL’in en iyilerinden Darelle Revis ve ex-Hawk Brandon Browner. Ayrıca D.McCourty ve Kyle Arrington gibi gizli cevherlerimiz de var. Patriots, fazla blitz yapmayan, rakip QB’yi sack etmektense hareketini kısıtlayıp, neredeyse Seahawks kadar iyi secondary savunmasıyla karşı takımları durdurmayı tercih ediyor. Yarmagül DT Vince Wilfork ve Rob Ninkovich ile QB baskılanıp koşu hatları tıkanırken, arkadan saldıran LB sürüsü de koşucuyu -pas oyunuysa QB’yi- engellemeye çalışıyorlar. Wilson gibi hareketli bir QB karşısında onun koşu yollarını kapatmak, yakalamaya çalışmaktan daha anlamlı gözüküyor. Patriots’un savunmada iki sıkıntısı var. Belichick ve kurmayları rakip hücumu çözene kadar koşu defansının bazen salaklaşması ve uzun paslarda DPI (defensive pass interference=pasa illegal müdahale) yüzünden fena ceza yardları yemek. Wilson’un bu konuda kötü şöhreti ayyuka çıkmış Browner’ı birkaç kez denemesi kesin gözüküyor. "Brandon dude, don’t touch the mothafucka pleaaaaasee!!"

Special teams’de Patriots açık ara daha iyi bir takım. Ligin en iyi KR/PR’ı Julian Edelman var, ayrıca PR ve KR savunmasında da çok randımanlıyız (Colts maçı ilk KR’ı hatırlayın). Seahawks özel takımlarının ise pek bir özelliği yok (bunu dedim diye Jüpiter beni cezalandırmaz umarım). İki takımın da tabanca gibi birer kicker’ı var. Orada bir eşitlikten bahsedebiliriz.

Yani özetlersek:

Seahawks savunması   >   Patriots hücumu
Seahawks hücumu     =   Patriots defansı
Seahawks özel takımları     <  Patriots özel takımları

Denklemi çöz çözebilirsen. 

Artık biliyorsunuz ki Patriots taraftarıyım. Dolayısıyla bu maçı elde Courvoisier konyak, zarif bir kayıtsızlıkla izlemem mümkün değil. Elim ayağıma dolanacak, ağzım kuruyacak, Brady’nin attığı pas havadayken INT mi olacak diye korkacağım, Marshawn Lynch eline her topu aldığında “first down” almasın diye dualar edeceğim. Edelman PR’de fumble yapmasın diye yalvarıp, Russell Wilson elinde topla sağa sola seyirtirken Wilfork’un onu öldürmesini isteyeceğim. Napiim böyle...


Bunlar sahalarımızda görmek istemediğimiz hareketler...

Ama en iyisi daha pozitif şeyleri hayal etmek. Tom Brady’nin lazer gibi paslar atmasını istiyorum. Brandon LaFell’in yavşak Sherman’ın ağzının içindeki topu tutmasını istiyorum. Tosunum Gronk’un Chancellor’u ağlatmasını diliyorum. Darelle Revis’in Baldwin’e top göstermemesini, Browner kardeşimin eski takımına karşı parlamasını bekliyorum. LB’lerimiz Hightower ve Collins’in ortalığı yangın yerine çevirmesini, Bill Belichick’in gizli defterindeki bir iki oyunla Carroll’u şaşırtmasını umuyorum. TB12’nin, cillop yengemiz Gisele’e sarılarak dördüncü SB’unu kutlamasını, Belichick’in yılda üç kez bahşettiği gülümsemesinin kulaklarına varmasını arzuluyorum. 


Üç Super Bowl yüzüğüm, bankada 130 milyon dolarım
ve Gisele gibi manitam var ama
hala sadece top oynamak istiyorum.
Benim adım Tom Brady


2007 ve 2011’de iki kez Super Bowl kaybettik. TV başındaydım. David Tyree’nin kaskıyla yakaladığı top ve Wes Welker’ın parmaklarının bir santim ötesinden geçen o “incomplete pass” hala gözlerimin önünde. Önümüzdeki pazartesi sabahı, karımın koynuna hayal kırıklığıyla değil, neşeyle, coşkuyla tüm rekorları kırmış bir takımın taraftarı olarak girmek istiyorum. Belki de hiç yatmam, bir viski koyar şampiyonluğu kutlarım.

Maç tahminim ise...


New England Patriots   21 - 23    Seattle Seahawks  

hayat böyle bir şey maalesef...







10 Ocak 2015 Cumartesi

NFL'de Çeyrek Finaller


Aslında NFL bu tura "Divisional Round" adını veriyor. Neden? Valla bilmiyorum. Üstelik Türkçe’de çok anlamsız duruyor: Grup Turu, Bölüm Turu, Tümen Turu?? Bizim ve Avrupa'nın anladığı şekliyle Çeyrek Final Turu. Haftaya Konferans Finalleri, iki hafta sonra da 1 Şubat'ta Super Bowl oynanacak. Geçen haftaki “wild card” maçlarını kazanan dört takım, haftayı dinlenerek geçiren 4 seri başı takımla deplasmanda mücadele edecek. Maçlar ve saatleri (TSİ) şöyle:

Baltimore Ravens - New England Patriots (C.tesi 23:35)
Carolina Panthers - Seattle Seahawks (Pazar 03:15)
Dallas Cowboys - Green Bay Packers (Pazar 20:05)
Indianapolis Colts - Denver Broncos (Pazar 23:40)

Geçen hafta Panthers, Colts ve Dallas beklendiği gibi rakiplerini yendiler (benim tahminler %50 tuttu). Bengals’da A.J. Green oynamayınca Colts karşısında ikinci yarı tutunamadı. Haftanın asıl sürprizi ise playoff'a AFC’de son sıradan giren Ravens'in Steelers'ı deplasmanda yenip Patriots'umuza rakip olmasıydı. Steelers, LeVeon Bell’in oynamaması sonucu tek boyutlu bir pas oyunuyla sonuç almaya çalıştı ama Baltimore savunma hattı Big Ben’e yaptığı etkili pass rush ile taktiği bozdu ve maçı kazandı. Ravens-Patriots eşleşmesi Boston'un tüm mahalleleri ve dış temsilciliklerinde gerginlik yaratıyor. Niyesi aşağıda: 


Baltimore Ravens - New England Patriots (Spread: New England -7)

Baltimore Ravens gerçekten Patriots’un playoff belalısı. Son beş sezonda hepsi de Foxborough’da olmak üzere kuşlarla üç kez oynadık. İki kez farklı yenildik (14-33 ve 13-28), birini ise son anda mucizeyle kazandık (23-20). Kazandığımız maçın son saniyesinde Ravens kicker’ının 32 yd’dan FG kaçırışını hala titreyerek hatırlıyorum. Aynı süre içinde kargalarla normal sezondaki 4 maçın 3’ünü ise biz kazandık ama nedense bu istatistik içimi rahatlatmaya yetmiyor. 


Ravens'ın WR ikilisi Smith & Smith

Ravens’ın bizi yendiği üç maçta da en önemli özelliği süper defansı ve savunmadaki kilit adamlarının arkadaşlarını ateşlemesiydi.  Ray Lewis ve Terrell Suggs’ın liderliğinde Brady nefes alamamış, playoff’ların cool QB’i Joe Flacco ve Ravens'in koşu oyunu da cezayı kesmişti.  Flacco’nun playoff karnesi 10G 4Y. Son 5 playoff maçını da kazandı (yani Ravens 2012’de şampiyon oldu). Sakin, panik olmayan ve uzun paslarla rakibin canını yakan bir oyuncu. Coach John Harbaugh maç öncesi Brady’e laf sokmak için olmalı, Flacco’yu  “NFL’in en iyi oyun kurucusu” ilan etti. Kuzguna yavrusu kartal hesabı (Aaa laf cuk oturdu!!)

Flacco ve Ravens’ın büyük kozu uzun paslar. Steve Smith gibi 35 yaşının baharında ekmeğini hala uzun toplardan kazanan bir WR var. Flacco onu veya Torrey Smith’i 3-4 kez uzun pas oyununda  deneyecek. Soğuk havada beceremez inşallah. 


Takımımız sahaya maskot "Pat Patriot" ile çıkar
Bizim takımı favori görüyorum. Öncelikle Rob Gronkowski üç yıldır ilk kez sakatlık sıkıntısı olmadan maça çıkıyor. Brady’nin en önemli pas hedefi olan Gronk tartışmasız şekilde ligin en iyi tight end’i. Rakiplerin LB’ları için fazla hızlı, safety ve corner’ları içinse çok iri kalıyor. Dolayısıyla pas tutması kolay oluyor. Onu savunmak için “double team” yapılırsa da bu defa  sahanın başka yerlerinde pas fırsatları doğuyor. Koşu oyunlarında ise, yaptığı bloklarla işini ful yapan bir kardeşimiz. Diğer yanda, beyin sarsıntısının etkilerinden kurtulan tıfıl receiver’ımız Julian Edelman da bu maçta sahada olacak. Slot receiver pozisyonunda Brady'nin en büyük kozu olacak. Zaten Brady5-15 yd arası paslarda ligin en başarılı oyun kurucusu. Kenarda top tutmak için de Ortalama bir WR olan Brandon LaFell var. 


Gronk böyle cüretkar pozlar veriyor ama işini de yapıyor

Pas oynunda Patriots için kritik konu Ravens’ın başarıyla uyguladığı pass rush’a rağmen, Brady’e pas atacak zaman ve boşluğu sağlamak olacak. Bu açıdan hücum hattımızın iyi çalışması çok önemli. Yoksa Elvis Dumervil, Pernell McPhee ve yaşlı kurt Terrell Suggs Tommy’i dümdüz ederler. Ama Ravens’ın derdi secondary savunması. O nedenle pass rush için herkesi görevlendiremeyecekler. Çünkü Tom Brady blitz karşısında ligin en iyi pas yüzdesine sahip oyun kurucu. Yani çocuk sadece Gisele’in kocası değil, aynı zamanda çok iyi, dersini süper çalışan, defansın pozisyonlarına göre taktiği hemen değiştirebilen bir star. Ha bu arada 5 kez de Super Bowl oynadı ve 18G8Y ile tarihteki en başarılı playoff QB’ı. Hatırlatayım dedim.

Koçumuz Bill Belichick nadiren gülümser
Koşu oyununda ise koçumuz –dünya durdukça başımızda kalsın- Bill Belichick birkaç yıldır işi komiteyle görüyor. Bu maçta da Jonas Gray, LaGarette Blount ve Shane Vereen ile beraber Ravens’ın sert savunma hattında delikler bulmaya çalışacağız.

Çok soğuk bir havada sert bir maç olacak. Allah kaza bela vermezse, bir skordan fazla geriye düşmezsek, Uyuz Flacco manyak uzun paslarında başarılı olmazsa (ligin belki de en iyi secondary savunması bizde) şanlı Boston taraftarıyla beraber bu maçı alırız. Umarım sonuna kadar uyanık kalabilirim. 


Carolina Panthers - Seattle Seahawks (Spread: Seattle -10.5)

Seattle geçen senenin şampiyonu ve ligin en iyi takımı. Neyse ki NFC’de oynuyor. Takımın sahibi Microsoft’un kurucu ortağı Paul Allen, baş antrenörü canımız ciğerimiz Pete Carroll. Seahawks müthiş  savunmasıyla göz kamaştıran bir stratejiye sahip. Geçen seneki SB’da “loser” Peyton’dan sadece  8 sayı yedi. Ligin en iyi CB’leri Seattle’da (bizimkilerden bile iyi). Adamlar sayı yemiyor neredeyse. Ligin son altı haftası tüm maçları kazanırken yediği sayı ortalaması 6.5! Ligin en az pas yardı veren defansına sahip (koşu yardı savunmasında da 3. sırada). Seyrederseniz göreceksiniz, defans, rakip hücum hattını hallaç pamuğu gibi atıyor ve QB’i doğduğuna pişman ediyor. Köşe bekleri bir efsane, Richard Sherman’ın olduğu tarafa pas atmadan maçı bitiren rakipler oldu sezon içinde. Çok ateşli bir taraftarı var, stadyum gürültü rekorunu TT Arena’nın elinden alıp Guiness rekorlar Kitabı'na girdiler (137.6dB). 


Yeni neslin en iyi QB'lerinden biri de
 Seahawks'ın oyun kurucusu Russell Wilson

Hücumda Marshawn Lynch gibi bir yarma RB, Russel Wilson gibi koşan, pas atan, atletik, sürekli oyunu uzatan bir QB var. Wilson, OL ve pocket çöktüğünde bile defanstan sıyrılıp koşarak veya pasla takımını ilerletebilen bir oyun kurucu. Rakip takım taraftarıysanız, vücut çalımlarıyla savunmanın elinden kurtulan Wilson’u seyretmek çok sinir edici bir deneyim.

"Beast Mode" Marshawn Lynch

Yine de, tuhaftır,  Panthers ile maçları hep çekişmeli geçiyor. Son üç maçı da Seattle kazandı ama sert ve agresif Panthers savunması bir şekilde maça tutunmayı başarıyor. Panthers’ın sayı yapması için koşu oyununa ve Cam Newton’un yaratıcılığına çok ihtiyacı olacak. Düşük skorlu bir maç izleyeceğiz (yalan!! Gece 3’deki maçı izlemem mümkün değil). Seattle’ın NFC Finaline rahat çıkacağını düşünüyorum


Dallas Cowboys - Green Bay Packers (Spread: Green Bay -5.5)

Hafta sonunun en güzel maçı. NFL’in en “artiz” takımıyla (Dallas) en efsane takımı arasında. Artiz takım haliyle Dallas Cowboys. Geçen yazıda bahsetmiştim. Takım her zaman basının gözdesi, hatta "America's Team" diye lakapları bile var. Takımın Jerry Jones'un egosantrik tavırları ve kararları çoğu zaman saç baş yoldursa da bu sezon sonunda düzlüğe çıktı. O nedenle hikayesi daha anlamlı olan Packers’a bakalım biraz. 


Lambeau Field'in diğer adı da "Frozen Tundra"

Green Bay Wisconsin eyaletinin 100,000 nüfuslu gariban bir kenti. Kışın tundra iklimi var, Michigan Gölü’nün yumuşatıcı etkisi olmasa insan barınmaz. Şehrin tek tutkusu futbol takımı Packers. 1919’da kurulmuş ve 1923’de kar amacı gütmeyen bir şirket olarak tescil edilmiş. Şirket batarsa mal varlığı Green Bay Packers Vakfı’na kalacak. Kuruluş kar payı dağıtmıyor ve hisselerin satışı da yasak. Takım hisseleri sadece hediye edilebiliyor veya miras yoluyla aile içinde kalıyor. Şirket ortaklarının tek ayrıcalığı oy verme hakkı. Her yıl Genel Kurul’a katılıp 45 kişilik bir Müdürler Kurulu seçiyorlar. Bu kırk beş kişinin arasından da yedi kişilik Yürütme Komitesi takımı idare ediyor. Bu yönüyle NFL kurallarına tamamen aykırı bir yapısı var ama tarihi ve başarıları nedeniyle Packers’a bu istisna yapılmış (NFL’de her takımın en az %30 hissesi tek bir kişide olmak zorunda)


TD yapan topçunun topçunun
tribüne sıçramasına "Lambeau Leap" denir
ve Packers için bir gelenektir

Green Bay Packers’ın NFL’de 13 şampiyonluğu var. AFL-NFL birleşmesinden sonra da 4 kez SB kazanmış. Takım 1950’de borçları yüzünden batmak üzereyken, şüpheli bir biçimde yanan antrenman ve kamp sahası Rockwood Lodge’dan gelen sigorta parasıyla belini doğrultmayı başarmış. 1960’larda takımın başındaki efsane coach Vince Lombardi ile yedi yılda 5 kez şampiyon olup destan yazmış bir takım. Lombardi’nin son senesinde Dallas’la oynanan playoff maçı Ice Bowl olarak anılır ve NFL tarihinin en soğuk maçı olarak tarihe geçmiştir. Bu hafta sonu oynanacak olan maç da Ice Bowl'un rövanşı olarak gösteriliyor. 

Dallas bu sene koşucu beki DeMarco Murray, oyun kurucuyu çok iyi koruyan hücum hattı ve defansıyla dikkat çekti. Green Bay de harika bir OL'a sahip ve çok başarılı QB Aaron Rodgers'a ulaşmak mümkün değil. Rodgers kendi sahasında bu sezon hiç INT atmadı. Hareketli bir QB. Ama ligin son iki maçında baldırından sakattı. Geçen on beş günde bacağının ne kadar düzeldiği meçhul. Green Bay'in Rodgers'ın az hareket edeceği bir hücum konseptiyle oynaması bekleniyor. 


Yazımız hit alsın diye bu resmi koydum: Dallas Cowboys amigo kızları

Packers'ın bu maçtaki sıkıntısı Dallas'ın çok başarılı koşu oyununa karşı koyması gereken defansı. Packers ligde koşu savunmasında 23. durumda ve Dallas coach'ı "Ginger" Jason Garrett'ın bu yönde bir genel stratejiyle Green Bay'i zorlamaya çalışması şaşırtıcı olmayacak. Çok soğuk havada oynanması beklenen maçın kritik noktaları Rodgers'ın baldırı, DeMarco Murray'in koşu başarısı ve her iki takımın hücum hatları olacak. Ev sahibi konumdaki Green Bay zorlanarak da olsa NFC Finali'ne çıkar diye tahmin ediyorum. En azından bunu diliyorum. 


Indianapolis Colts - Denver Broncos (Spread: Denver -7)

Peyton Manning tarihin en iyi normal sezon QB'i. Playofflarda ise meehhh... 11 galibiyet ve 12 yenilgisi var. İki yıl önceye kadar Colts'un efsane oyun kurucusuyken, geçirdiği boyun ameliyatları nedeniyle spor hayatının geleceği şüpheye düşünce Colts ona yeni kontrat vermektense Manning'den vazgeçip yeniden yapılanmaya gitti. Peyton da Denver Broncos ile anlaştı ve son derece başarılı iki sezon geçirip Super Bowl'a kadar çıktı (ve tabii kaybetti, nıhahaha). Colt ise Stanford Universitesi'nin QB'i Andrew Luck'ı draft etti ve Luck üç sezon boyunca Manning'i aratmadı. Bu anlamda, Colts'un Manning-Luck ve Green Bay'in de Favre-Rodgers QB geçişleri, tarihin en iyi QB değişimleri olarak gösteriliyor. 

Peyton ve alnındaki meşhur kask izi!!


Colts-Broncos maçı, her iki QB de üstünde durmamasına karşın, bir halef-selef maçı olarak gösteriliyor. Ama Colts'un takım olarak Luck'a yaraşır hale gelmesi için daha zamana ihtiyacı var. Maç Denver'a daha yakın. Broncos defansı geçen sene kadar agresif olmasa da fena değil. Hücumda ise hala iyiler. Geçen iki sezonda koşu oyunu olmadığı için eleştirilen Broncos ligin son çeyreğinde C.J. Anderson'un performansıyla göz doldurdu. Ama bu strateji değişikliği bilinçli bir seçim sonucu mu yoksa Manning'deki performans düşüşünden sonra zorunlu bir değişim mi tartışılıyor. Sezon içinde sakatlık geçiren Manning, son haftalarda da oldukça kötü oynadı. Ancak 37 yaşında, yorucu bir sezondan sonra iki hafta dinlenme şansı bulmuş olması, yaşlı kurtun toparlamasına yardım etmiştir. TE Julius Thomas ve WR'ler Demaryius Thomas ve E. Sanders ile bizim için eski dost, beyin sarsıntısı junkie'si Wes Welker varken Denver'ın elenmesi sürpriz olur. Colts'un koşu oyunu olmaması büyük eksiklik ve bu seviyede bir maçta Luck'ın kahramanca oyunu Indianapolis'e yetmez. "Beygirlerin Maçı"nda  


Andrew Luck et al.


Yani, tahminlerime göre AFC finali, Broncos-Patriots, NFC Finali de Packers-Seahawks arasında oynanacak. Ama elbette dört favorinin de bir üst tura geçmesi Murphy Usta'nın kabul edebileceği bir şey değil. Dolayısıyla favorilerden biri illa ki elenir. Umarım ve dilerim ki Manning alnındaki kırmızı izle beraber, asık bir suratla soyunma odasına gider. Ya da... bana ne yaw!! Patriots AFC Finali'ne çıksın da geri kalan tüm favoriler elensin isterse.

İyi seyirler, uykusuz geceler...  

12 Ocak 2011 Çarşamba

Yurtsever Jetler Çarpışıyor



Malum Ocak ayı NFL liginde playofflara denk geliyor. 16 maçlık ligin sonunda playoffa kalan 16 takım geçen haftaki wild card elemeleri sonrasında 8'e indi. Önümüzdeki hafta sonu oynanacak maçlardan sonra da Konferans şampiyonluğu adayları belli olacak. Cumartesi ve Pazar günü oynanacak 4 maçtan en çok bekleneni son yıllarda aralarından sürtüşme eksik olmayan New York Jets ve New England Patriots maçı.

Amerikan sporlarında, Türkiye'de anladığımız gibi bir "ezeli rekabet" var mı, veya bu derece yoğun mu emin değilim. En tanışık olduğumuz çekişme NBA takımları L.A. Lakers ve Boston Celtics arasında. Ve fakat ne taraftar kavgası, ne de deplasman seyircisi diye bir kavram olmadığından rekabetin düşmanlığa dönüşmediğini rahatlıkla söyleyebiliriz. New York Jets - New England Patriots rekabeti çeşitli sübjektif nedenlerle ne zamandır ilgimi çekiyordu. İki takımın aralarındaki rekabetin kökenine inilebilir mi acaba diye merak ettim. Amerika'daki her şeyden bir karşıtlık uydurma yeteneğiyle şişmiş bir husumet mi söz konusu, yoksa tarihi ve gelenekleriyle gerçek iki rakipten mi bahsediyoruz anlamaya çalışacağız.




NY BOSTON'A KARŞI

Amerikan futbolundaki en keskin ikili rekabetin Dallas Cowboys ile Washington Redskins arasında olduğu kabul ediliyor. Aynı grupta yer almalarından dolayı her sene en az 2 defa karşılaşıyorlar. Zaten en büyük çekişme genelde aynı gruptaki takımlardan çıkıyor. Washington ve Dallas sekizer defa Superbowl şampiyonu olarak başarı kriterinde birbirlerine o kadar yakınlar ki, rekabet daha da büyüyor. Takımların isimleri bile western filmlerinde gördüğümüz düşmanlığı çağırıştırıyor. 1963 Kasım'ında, Washington'da yaşayan Başkan J.F Kennedy'nin Dallas'ta öldürülmesi bile rekabetin alevini harlamaya olanak veriyor.

Sports Illustrated dergisinde yer alan bir sıralamada Jets-Pats tüm zamanların en büyük 10 NFL rekabeti sıralamasında yok. Hatta Jets'in asıl kanlısının Miami Dolphins olduğu genel kabul görüyor. Peki neden bu iki takım birbirine bu denli uyuz?


Tarihsel olarak Boston ve New York'un aralarınında bir... hadi husumet demeyelim ama haset olduğu su götürmez (Patriots aslında Boston'un biraz dışındaki Foxborough'da mukim, ama bu detaya takılmayın). İngiliz göçmenlerin ilk yerleştiği yer olan, zengin ve "mavi kanlı" Boston, zaman içinde para ve enerjisini New York'a kaptırmış da olsa, başı hala diktir. Görece yeni zenginleşmiş NY'u küçümser. Eh New York da New York'tur yani... Çok zengin, mağrur,dur kendinden başkasını tanımaz bu alemde, Boston'u aşağılar aşağılamasına ama bir yandan da imrenir... Aristokrasi-burjuvazi arasında anlatılan basmakalıp karşıtlık gibi bir durum.


NY-Boston rekabetinin sporda en hararetli yaşandığı yer aslında beyzbol. Boston Red Sox ve NY Yankees arasındaki nefret, Rangers-Celtics gibi dine, Barça-Real gibi siyasete ve milliyetçiliğe dayanmasa da kendi çapında çok hırçın bir itişme. İki şehrin Amerikan futbolundaki rakipleri Jets ve Patriots, 1960 yılında NFL'e rakip olarak kurulan AFL (American Football League)'in ilk takımları arasında yer almışlardı. O zaman adları Boston Patriots ve New York Titans'dı. AFL Doğu grubunda 9 yıl tepişen ikili, ligin NFL ile birleşmesinden sonra AFC Doğu Grubu'nun parçası oldular ve her yıl en az iki defa karşılaşıyorlar. İki takım Eylül 1960'da oynanan daha ilk maçta birbirlerine girmiş. Patriots 24-21 gerideyken Titans punter'ının elinden kaçırdığı top ortalarda seke seke giderken Patriotslular topa sahip olup TD yapmış. Jetler uzun süre rakip oyuncuların topu ayakla teptiğini söyleyerek itiraz etmelerine karşın savları kabul görmemiş ve 24-7 önde oldukları bu maçı kaybetmeleri ilk yarayı açmış (Sheryl Crow'dan dinliyoruz: "First Cut Is The Deepest").

1960 ve 70'ler Pats için oldukça sakin geçti. NY Jets ise 1969'da Superbowl III'ü kazandı. Hala NFL'in en büyük sürprizlerden biri sayılan maçta favori Baltimore Colts'u 17-6 yenmeyi başardılar. Bu maçtan üç gün önce Jets QB'ı Joe Namath, kendisine laf atan birine "Pazar günü kazanacağız, garanti ediyorum!" demiş, bu lafla gazetelerde üç gün boyunca dalga geçildikten sonra Jets kazanınca efsane olmuştu (google'a "Namath + I guarantee" yazıp aratınız).

HOCA SAVAŞLARI


İki takımın rekabeti 1990'ların ortasında ısınmaya başladı. Pats başantrenörü Bill Parcells, 1996'da takımın sahibi Robert Kraft ile anlaşamayarak Jets'e transer oldu (yanına Bill Belichick'i de alarak). Kraft'ın NFL'e itirazı sonucunda Jets toplam üç draft hakkını kaybetti, Patriots'un yeni hocası da eski Jets koçu Pete Carroll oldu. Parcells iki sene sonra da Patriots'un koşucu beki Curtis Martin'i astronomik bir ücretle kendi takımına kattı. Bu operasyon da aradaki buzların erimesine pek hizmet etmedi haliyle...



1999'da Bill Parcells emekli olduğunu söyleyerek Jets'i bırakırken yerine Bill Belichick atandı. Ertesi gün basın toplantısında, gazeteciler Belichick'in takımıyla neler yapacağını anlatmasını beklerken yeni hocanın istifa haberiyle karşılaştılar... Ortalık bir kez daha ısındı çünkü Belichick Patriots'a gidiyordu!! Birçok avukatı zengin eden davalar sonucunda Bill Belichick Patriots'a baş koç olarak geri döndü. Jets taraftarlarının Belichick'ten nefret etmesinin kökeni burada yatıyor...

2000'li yıllarıda Patriots yeni koç Belichick ve oyun kurucu Tom Brady'nin şefliğinde muhteşem yıllar geçirdi. 2001, 2003 ve 2004'de Superbowl şampiyonu olan takım 5-11 ile bitirdiği 2000 yılını saymazsak, 2010 sezonu sonuna kadar 121-39 gibi müthiş bir yengi/yenilgi oranı tutturdu. Pats'in içini cız ettiren şey ise, 2007 yılında normal sezonu namağlup tamamlayarak geldikler Superbowl XLII'yi NY Giants'a kaybetmek oldu. O maçta tüm Jets taraftarlarının hemşehri rakibi Giants'ı tutması da hayatın bir cilvesi... Doğrusunu söylemek gerekirse iki binler boyunca Jets çok parlak zamanlar geçirmedi. Son 11 yılı 91-85 ile tek motorla uçan Jetler 6 defa playoff'a kalırken sadece 2009'da Konferans şampiyonluğu maçına kadar çıkabildiler ama kaybettiler. Bir nevi Trabzonspor sendromunun üstlerinde olduğunu söyleyebiliriz.


2000'li yıllarda Jetler ile Yurtseverler arasındaki geleneksel hoca düellosu 2006 yılında bir kere daha alevlendi. 10 yıldır Belichick'in sağ kolu gibi çalışan, onu her yerde takip eden savunma koordinatörü Eric Mangini, mentörünün muhalefetine rağmen Jets'e baş antrenör olarak transfer oldu. Patriots ve Belichick bu olaya öylesine bozuldular ki, Mangini'nin ofisini boşaltmasına bile izin vermediler.

SPYGATE

İki takım 2007 sezonunda ilk haftasında Meadowsland'de karşılaştı ve maçı Pats 38-14 gibi açık farkla kazandı. Ancak maçtan sonra, Patriots kenar yönetiminin, Jets teknik kadrosunun defans oyuncularına el işaretleriyle verdikleri taktikleri kamerayla kaydettiğini öne süren NY takımı Belichick ve Patriots'u NFL'e şikayet etti. Tam iş üstünde yakalanan Bill Belichik'in özür dilemekten başka çaresi kalmadı. NFL koça 500,000, kulübe de 250.000 dolar ceza kesti, ayrıca Patriots 2008 draftinde ilk tur hakkını da kaybetti. Şimdiden NFL'in en büyük antrenörleri arasına şimdiden giren Bill Belichick, üstündeki bu lekeyi hala çıkarmaya çalışıyor.

REX RYAN

2009'da New York Jets, Baltimore Ravens'in savunma koordinatörü Rex Ryan'ı baş antrenörlüğe getirdi. Ryan gelir gelmez iddiacı, çok konuşan, basın toplantılarında gazetecilere sürekli malzeme veren bir tutum edindi. Ağzından zor laf çıkan, işkolik, sıkıcı Belichick'in tam tersi bir portre. Jet taraftarlarını telefon mesajlarıyla maça çağıran, bu yaz kampında çekilen Jets belgeselinde sıkça sinkaflı manzumeler dizen Ryan, Jets'in yeni yüzü görünümüne büründü. Hoca bu profille tüm ilgi ve eleştirileri yüklenirken, takımın üstündeki stresi azaltıp işlerine konsantre olmalarını sağlıyor (Jose Mourinho'yu hatırlayan??).

New England'a olan nefretini ta Boston Patriots zamanına dayandıran Ryan', Tom Brady'i de "Çok çalıştığını sanıyor ama Peyton Manning daha çok çalışıyor" diye ince ince aşağılamayı ihmal etmiyor. Belichick ve süperstar Tom Brady ise ciddi, işine bağlı, az konuşan, nazik Bostonlu tavırlarla Ryan'ın oyununa gelmemeye çalışıyorlar, ama bu her zaman mümkün olamıyor. Pazar günkü maç için "Bu Bill'le benim aramda şahsi bir mesele!" diyen Ryan'ın sözleri hakkında fikri sorulan Belichick, yıllık espri kotasını bitiriveren "Ben ondan biraz daha hızlıyım ama onun kilo avantajı var" lafıyla topa girmek zorunda kaldı. Brady de "Jetler'den nefret ediyorum" lafını ağzından kaçırmıştı sezon öncesinde.


16.1.2011

Bu sezon Meadowlands'de oynanan ilk maçta Patriots devreyi 14-13 önde kapatmasına karşın ikinci yarı Jets nefis savunmasıyla Brady'e 2 INT yaptırıp Mark Sanchez'in iki TD pasıyla maçı 28-14 kazanmıştı. Bu maçın ardından iki takım da yükselişe geçtiler ve arka arkaya galibiyetlerle rövanşa geldiler. Tüm ülkenin seyrettiği "Monday Night Football"da bu defa Brady'nin becerisi ve Patriots savunmasının şovu vardı. Tom Brady toplam 4 TD pası verirken Patriots rakibini Gillette Stadium'a adeta gömdü. 45-3 gibi müthiş bir skorla biten maçtan sonra Rex Ryan basın toplantısında ancak "Mümkün olsa hemen şimdi bir kez daha oynamak isterdim" diyebiliyordu (biri Mourinho mu demişti??). Jets baş antrenörü iki gün sonra, hezimet maçın toplarından birini tüm takımın gözleri önünde antrenman sahasına gömevekti. Pazar günü Jets yenerse topun gün yüzü görebileceğini düşünüyorum.


Pazar akşamı TSİ 23:30'da Foxborough'daki Gillette Stadium'da başlayacak maç öncelikle hava şartlarıyla dikkat çekecek. İki üç gündür yağan kara rağmen saha ve tribünlerin temizlenme işi devam ediyor. Bu mevsimde New England buz gibi olur. Maç saati kar beklenmiyor ama hava -5 oC civarında olacak. Ancak iki takım da bu havalarda oynamaya alışkın.

Patriots ve Jets playofflarda iki defa karşılaşmış ve ikisini de Bostonlular kazanmış. Tüm maçlarda ise 51-51-1 gibi bir denge var. Patriots normal sezonda Foxborough'da 26 maçtır yenilmiyor ama playofflarda geçen sene kendi sahasında Ravens'e farklı yenildi. Bu sezonun MVP'si seçilmesine kesin gözüyle bakılan Tom Brady gibi bir güce karşılık Jets, hala soru işaretleriyle dolu QB'i Mark Sanchez'in iyi gününde olması için dua edecek. Maçın faorisi Patriots ama agresif savunmasıyla geçen hafta Peyton Manning ve Colts'u devre dışı bırakan Jets her zaman sürprize açık bir takım...