Ayı mı daha güçlü, yoksa Aslan mı? Doğada kesin galip yok... |
Detroit Lions takımı 1929'da Portsmouth Spartans adıyla Portsmouth'da kuruldu. Elde ettiği başarılardan sonra NFL tarafından 1930'da lige davet edildi. 1932'de Green Bay karşısında sadece 11 kişiyle, evet hücumda ve savunmada toplam 11 kişiyle oynadığı maçı 19-0 kazandı (bugün aynı şeyin olabilirliğini düşünün). O sene, lig sonunda, Chicago Bears ile aynı galibiyet- mağlubiyet sayısı ile ligi bitirdiği için, Bears ile lig tarihinin ilk playoff maçını oynadılar ve 9-0 kaybederek şampiyonluğu kaçırdılar.
Bu playoff maçının getirdiği popülarite 1933'de ligin Batı ve Doğu konferansları diye ikiye ayrılmasına ve iki konferansın şampiyonlarının finalde karşılaşması gibi bir formata dönüşmesine yol açtı. 1933'deki ilk "resmi" playoff'u New York Giants'ı yenen Chicago Bears kazandı.
Maç kötü hava koşulları yüzünden Wrigley Field yerine sadece 80 yard uzunluğundaki kapalı bir salonda oynanabildi |
Portsmouth Spartans, tüm başarısına rağmen küçük bir yerde bulunmasından dolayı gişe gelirlerinin az olması ve büyük ekonomik buhranın her tarafı sarması sebebiyle zor duruma düştü. Bir grup Detroitli işadamı tarafından takım Detroit'e taşındı ve adı da kentin beyzbol takımı Detroit Tigers'a göndermeyle Detroit Lions olarak değiştirildi (Chicago Bears'ın adında da şehrin beyzbol takımı Chicago Cubs'a gönderme vardır illa ki:cub= ayı yavrusu). Lions 1935'de ilk şampiyonluğunu aldıktan sonra 1957'ye kadar 3 kere daha şampiyon oldu. Tabii bu şampiyonluklar NFL ile AFL'in birleşmesinden önce, yani diğer deyişle "SuperBowl Era" öncesiydi.
1950'lerdeki başarıda en büyük pay QB Bobby Layne'de idi. 1948'de Chicago Bears tarafından draft edilen Layne (aha, yine Chicago bağlantısı) 1958'de Lions tarafından Pittsburgh Steelers'a gönderildi. Denilen o ki, kendisi bu transfere sinirlenmiş ve "Lions 50 sene şampiyon olamaz" demiş, ki buna "Bobby Layne Laneti" deniyor.
QB Bobby Layne |
Her ne kadar Bobby Layne'in öyle birşey dediği ile ilgili belge yoksa ve "lanet" genel olarak aspragas kabul edilse de, sonraki 50 sene Detroit Lions için başarısızlıklarla dolu geçti. Bunca zaman içinde NFL'deki en kötü galibiyet-mağlubiyet yüzdesine sahipler. takım sadece 1993'de NFC Central'ı birinci bitirebildi (ki topu topu 4 tane takım var grupta), en son 1993'de playoff'a kalabildi. Son yıllara baktığımızda ise 2008'de normal sezonu 0-16 ile galibiyetsiz kapatarak NFL'de bunu başaran(!) tek takım oldu (o zamanki Lions koçu Rod Marinelli şu an Bears'ın savunma koordinatörü). 2009'u da 2-14 ile bitirdi. Lions 2010'da nisbeten toparlandı, nisbeten başarılı bir sonuç ile (6-10) sezonu bitirip sonunculuğu Minnesota Vikings ile paylaştı.
Ama bu sezon farklı. Takım sezona 4-0 ile başladı. Hem de iki kere 20 sayıdan fazla farkla yenik iken geriden gelerek kazandılar. Aynı tür başarılar kazanan Portsmouth Spartans'ı durduran büyük buhran olmuştu. Bu seferki de yaşamakta olduğumuz ekonomik kriz olabilir mi? Aman tanrım, neler diyorum ben?? Neyse, spora dönelim...
Genç QB Matthew Stafford acaba laneti bitirebilecek mi? |
Lanet'in bitmesi için yeterli sebepler mevcut. Bir kere 2008'de lanetin 50 senesi doldu. 2009'da Detroit Lions şu anki başarılı QB Matthew Stafford'u draft etti. O Stafford, Layne'in lisesi olan Highland Park lisesi'nden mezun ve ayrıca Layne ile aynı sokakta oturuyor. Tabii Layne 1986'da vefat etti, Stafford ise 1988'de doğdu (bu yıl da tutsaydı tam olurdu).
Sonuç olarak Bears, Detroit'le geçen senekinden çok farklı koşullarda karşılaşacak. 4-0 olmanın güveni ve seyirci üstünlüğü var. Geçen sene maç Detroit'de olmasına rağmen seyirci üstünlüğü Bears'daydı, bu sene ise biletler kısa sürede tükendiğine göre Lions seyircisi stadı dolduracak. Bence bu maç kaçmaz, ve eğer gücüm yeterse sabah erkenden TV başında olacağım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder