6 Eylül 2012 Perşembe

Örnek-Olay İncelemesi - Vuelta 17.Etap (Alberto Contador)

Alberto Contador, yol bisikleti dünyasının 3 büyük turundan biri olan İspanya bisiklet turunun veya daha çok bilinen adıyla La Vuelta'nın 17. etabını nefis bir taktik ve güçle beklenmedik şekilde kazanarak genel klasmanda liderliğe yükseldi.

Bu blogun yazarları olarak bisiklet sporuna meraklıyız. Ancak etap hikayesi yazma gibi bir amacımız yoktur, daha genel bakmayı tercih ederiz. Ama bu etap farklı, adeta yol bisikleti sporu için bir örnek-olay incelemesi (case study). O yüzden yazıyorum.

Etap Öncesi

Alberto Contador 2010 yılında Fransa Bisiklet Turunu kazanırken kendisinde doping tespit edildi. Tur sırasında vücudunda -kendisine göre yediği etten dolayı- "clenbuterol" maddesi çıktı. Ceza, itiraz, "yargıtay" süreci falan derken uzadı da uzadı ve en sonunda geçen sene Contador'a ceza verilebildi. O yüzden Contador bu senenin İtalya ve Fransa bisiklet turlarını kaçırdı. İspanya bisiklet turu her ne kadar üç büyük tur arasındaysa da, genelde önem olarak 3. sırada kabul edilir. Yani normal bir sezon için,  Contador gibi muhtemelen dünyanın en iyi bisikletçisinin yarışmayı tercih edeceği bir tur değildir. Ammavelakin, ceza yüzünden Contador takvimdeki ilk iki turu kaçırınca Vuelta'da yarışmak onun için doğal bir seçim oldu.


Eğer bir bisikletçi kravatı taktıysa problem vardır

Tur öncesi favoriler Chris Froome ile Contador idi. Froome Fransa bisiklet turunda Wiggins'in süper domestiği idi; neredeyse takım lideri kadar iyi bir domestik. Yokuşsa yokuş, zamana karşıysa zaman karşı. Yine de tur Wiggins'in oldu; Froome'a Vuelta kaldı. Froome yorgun ama formda, Contador ise dinç ama uzun süredir yarışmamış olmanın hamlığı bağlamında bakıldığında kaba şans açısından 1-1'lik eşitlik çıkıyordu.

Ancak turun başlamasıyla beraber plase Joaquim Rodriguez (nam-ı diğer "Purito") ortaya çıktı ve kırmızı mayoyu kaptı. Froome zaten yorgunluğa dayanamayıp ilerleyen etaplarda çökerken, geçen hafta sonunun dağlık etaplarında Purito Contador'a karşı iyi dayandı, hatta dayanmak ne kelime, etap sonlarında atak da yaparak Contrador'un hep önünde bitirdi. 17. etap öncesi genel klasman şöyle idi:

1. J. Rodriguez (Katusha)
2. A. Contador (Saxo Bank) 0:28
3. A. Valverde (Movistar) 2:04
4. C. Froome (Sky) 4:52

Kalan etaplara bakıldığında sadece Cumartesi günü zirve finişi vardı, yani klasmanı etkileyebilecek sadece 1 etap kalmıştı. Dahası, 16 etap boyunca Rodriguez dağlarda gayet iyi gözükmüştü. Yani artık neredeyse turu bu aşamadan sonra bırakmayacağına herkes kesin gözle bakıyordu.

17. Etap

Bu etap her ne kadar zirve finişli olsa da, finiş sadece 2. kategori idi. Yol boyunca da biri Kat. 2., diğeri de Kat. 3. olmak üzere iki yokuş daha vardı. Yani kaçış grubunun kazanacağı, favorilerin ise Cumartesi günündeki büyük test için kendilerini fazla hırpalamayacakları tarz bir etap. Zira Kat. 2 tırmanış manalı bir zaman farkı için yeterli değildir, yorulduğunuzla kalırsınız.


17.Etap Profili

Etap tipik olarak kaçış çabalarıyla başladı. Hatta bir ara Contador ile Valverde bile kaçış yapmaya çalıştılar ama pelotona liderlik eden Katusha takımı bu kaçışı engelledi. Belki de bu kaçış çabası bir şeylerin olacağının işaretiydi.

Peloton iyi dayandı ama 80. kilometrede en sonunda 11 kişilik bir kaçış grubu oluşabildi. Bu grup peloton ile arasındaki farkı 2:03'e kadar çıkardıktan sonra ilk tırmanışta dağıldı. Ancak arkasından hemen büyük bir takip grubu oluştu. Takip grubunda Contador'un takımı Saxo Bank'tan 3 kişinin olması şüphe oluşturuyordu elbette. Ama Katusha kırmızı mayonun takımı olarak en azından teamüller gereği, ama daha çok liderleri Rodriguez'i beladan korumak için pelotona liderlik etmek zorundaydılar. Yani Katusha'nın kaçış veya takip grubuna eleman göndermesi düşünülemezdi ama Saxo Bank takım elemanları önemsizliğin öneminden faydalanmakta serbest idiler.

İkinci tırmanışın başlangıcında Contador aniden atak yaptı. İster istemez Rodriguez ile Valverde de kendisini takip edebilmek için pelotondan ayrılmak zorunda kaldı. Contador 2. tırmanışın sonunda sadece 0:18  öndeydi. Bu henüz liderlik için yeterli değildi ama ileride kaçan grupta 3 arkadaşı vardı. Onlara bağlandığı anda kaçış grubu Saxo Bank'dan domestik Sergio Paulinho'nun arttırdığı tempoyla, 20 km kala takım arkadaşlarını pelotonda bırakmış Rodriguez ve Valverde'nin önünde farkı 1:30'a kadar çıkardı.

Kaçış grubu güzel güzel giderken Contador ve eski takım arkadaşı Paolo Tiralongo kaçış grubuna atak yaptılar, yani diğer deyişle kaçış grubundan kaçtılar ve birlikte çalışmaya başladılar. Aslında Tiralongo farklı takımdan olduğu için (Astana) Contador'a yardım etmek zorunda değildi. Ama Giro 2011'de Contador benzer bir durumda Tiralongo'ya bir etap hediye etmişti. Dolayısıyla Tiralongo'nun Contador'a vefa borcu vardı. Bu sırada ara sprint kapısından Contador önde geçti ve kritik "bonus" zamanları kaptı. Bu arada susayan Tiralongo'ya Saxo Bank arabasından su verildi. Bu size şike gibi gelebilir, ama unutmayalım: Bisiklet UEFA kriterlerine göre seyredilecek bir spor değildir.

Küllerinden doğan Contador'un etap galibiyet sevinci  (klişeye gel!! - Ed.)

Son tırmanışta finişe 13 kilometre kala Contador artık Tiralongo'yu da silkeleyerek tek başına kaldı ve yarışı birinci bitirerek gücünü gösterdi. Bu arada hakkını yemeyelim, kırmızı mayolu Rodriguez'i silkeleyen Valverde de tırmanışta farkı devamlı azalttı ve etabı sadece 6 saniye geride ikinci olarak bitirerek genel klasmanda ikinciliğe yükseldi.

1. Contador (Saxo Bank)
2. Valverde (Movistar) 1:52
3. Rodriguez (Katusha) 2:28
4. Froome (Sky) 9:40


Bundan sonra Contador turu kazandı diyebilir miyiz? Büyük ihtimalle. İnşallah bu sefer de esrarengiz bir et yememiştir. Cumartesi'yi bekleyelim ve görelim (ve sonuca göre burayı da güncelleyelim)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder