8 Nisan 2013 Pazartesi

Paris-Roubaix... Post Scriptum





After watching the race again, a short night, and 1000 new sprints in my head I still lost Paris-Roubaix yesterday. I can't change it.

@sepvanmarcke 

Paris-Roubaix 2013 ikincisi...
8 Nisan 2013







Kısacık bir cümlede üzüntü, pişmanlık, uykusuzluk, zamanı geri götürme arzusu, çaresizlik, kabullenme... Hepsi var.

Karısı, sevgilisi, direktörü, herkes çevresindeydi mutlaka. Tebrik etmişlerdir. Ama podyuma çıktığında bile doğru dürüst gülümseyemedi. "İkinci gelen, kaybedenlerin ilkidir". Teselli edilmeyi istedi mi acaba?

Yatağına uzanmış, o kadar yakınken yarışı kaybetmenin acısı içini yakarken tavanı seyretmeye başlar. Gözleri bir lekeye dalar gider. Onu benzetecek bir şey düşünerek bir an unutur üzüntüsünü. Sonra matemine ihanet ettiği için kızar. Ama, yarışı kaybetmenin yanında bu nedir ki? Göğsünde bir ağırlık duygusu, dudakları aşağı dönük, gözleri sabit. Yorgunluktan bitmiş ama uyku çok uzakta. "Velodroma önce girseydim?". "Fabian'ın arkama geçmesine nasıl izin verdim?". "Sprinti daha önce açsam geçer miydim?" "Yoksa daha mı geç başlamalıydım?. "Her şartta o mu kazanırdı?"

"1000 sprints in my head!!"

Ne denir bilemiyorum. Aciz kaldım. Güçlü bir empati dalgası, barajı yıkıp üstümde patladı. 2011'de onu başkası sanıp "Johaaann!!" diye bağırdığımda, dönüp "I am not Johan!" diye sitem etmişti bisikletinin üstünden. Ben özür dileyemeden basıp gitmişti. Utanmıştım. Etrafta beni tanıyan kimse yoktu ama yerin dibine geçmiştim. Hala kendimi affettiremedim... Ve hala kendimi affettiremediğim adam bu sabah çok üzgün... 

Sep Vanmarcke'nin TV'de veya bir resimde kahkaha attığını görene dek utancım sürecek.




2 yorum:

  1. http://d4nuk0dd6nrma.cloudfront.net/wp-content/uploads/2013/04/CORVOS_00021050-094.jpg

    YanıtlaSil
  2. Eski yazılarınız da çok güzelmiş. Ancak şimdi anlamaya başlıyorum bu güzel sporu

    YanıtlaSil