Tom Brady’nin takımı New England Patriots, Boston havzasının takımı. 1959’da kurulmuş, 1990’lara kadar oldukça kötü bir takım olarak gelen bir organizasyon. 1985’de kazandığı AFC şampiyonluğu dışında çok bir başarı elde edememiş (SuperBowl XX’de Chicago Bears’e fena yenilir). 1993’de Bill Parcells’in koçluğa gelmesi ve 1994’de takımı Robert Kraft’in satın almasıyla yavaş yavaş toparlanmaya geçer ve mavi kanlı Boston’un uzun yıllar acınacak halde kalmış kalmış futbol takımı geri dönmeye başlar.
1996’da Patriots yine AFC şampiyonu olur ama bu defa SB’da Green Bay’e kaybeder. Yıl 2000’e gelindiğinde takım, yeni hocası Bill Belichick’e emanet edilmiştir. Belichick, Parcells’in rahle-i tedrisatından geçmiş bir savunma gurusudur. Elinde Drew Bledsoe gibi iyi bir QB olduğundan draft yatırımını başka yerlere yapar. Zaten Bledsoe’nun dışında, takımda iki oyun kurucu daha vardır. Hocanın şüphesi Brady’nin üniversitede pozisyonunu Drew Henson’la hep paylaşmasıdır. Ama QB koçu Dick Rehbein’in tavsiyesi ve ısrarı üstüne draftin altıncı turunda Tom Brady’i seçer. Ukala Brady, ilk iş kendisini Robert Kraft’e tanıtır ve ona “Bu takımın verdiği en iyi karar beni seçmektir” der (böyle tipleri biz yatılı okulda direk döverdik; elimizden kaçanlar arasında Gisele’i ayartan falan olmadığına göre doğru yapmışız).
Her NFL takımı sezonun açılış günü, kadrosunda en fazla 53 oyuncu bulundurabilir (maç kadrosu 45 kişidir). Sezon öncesi yaz kampına, takımlar daha fazla oyuncu çağırırlar ve beğenmediklerini kovarak kadroyu 53’e indirirler. Bu kesintilerde bilmediğimiz ne dramlar yaşanır (isteyen Rudy filmine bakabilir). Brady, Patriots yaz kampına dördüncü QB olarak başlar. Kamp sonunda, koçlar tarafından, fitness programında en sıkı çalışan oyuncu seçilir ve kadroya girmeyi başarır. İlk sezon takımda yer almaz. Ama çalışır, çabalar ve öğrenir. 2001 sezonu başlarken önündeki iki QB’yi geçmiş ve Bledsoe’nun yedeği haline gelmiştir. Belichick tecrübe eksikliğinden dolayı onu ilk QB yapmadık der sonradan. Bledsoe daha bir yıl önce Patriots ile 10 yıllık kallavi bir kontrat yapmış, takımın tartışılmaz lideridir. Ama Brady yakın arkadaşlarına Bledsoe’yu keseceğini anlatmaktadır.
11 Eylül 2001’de Amerika’da meydana gelen terör olayları sonrası ilk maçta Patriots evinde NY Jets ile oynar. Maçların yapılıp yapılmayacağı çok tartışılmıştır ama NFL devam kararı vermiştir. Maçın sonlarına doğru Jets’in yarma linebacker’i Mo Lewis, Drew Bledsoe’yu müthiş bir darbeyle oyun dışı bırakır. Sonradan iç kanama geçirdiği anlaşılan Bledsoe yerini Brady’e bırakır. Brady maçı kazandıramaz ama Bledsoe’nun nekahat süresinde formayı kazanır. Takımın katır yükü para verdiği Bledsoe yedekten girdiği 2001 AFC finali dışında bir daha oynayamaz ve sezon sonunda Buffalo’ya transfer olur.
Drew Bledsoe sakatlandıktan sonra tedavi ediliyor.
Brady onbirde başladığı ilk iki maçta çok da başarılı olamaz. Fakat San Diego Chargers karşısında iki kez geriden gelerek maçı uzatmaya taşımayı başarır. Uzatmada da takımını FG yapacak yere taşıyacak üretkenliği gösterir ve maçı Patriots kazanır. Brady'nin bu maçtaki istatistikleri 33-54 pas isabeti, 364 yds ve 2 TD pası... New England sezon boyunca Indianapolis Colts ve efsane QB’i Peyton Manning’i 2 kez devirir. Son altı maçı arka arkaya kazanır ve AFC East grubunu lider bitirmeyi başarır. Brady’nin ilk playoff maçı bir dönüm noktasıdır. Oakland Raiders karşısında, sahanın tamamen karlı olduğu bir akşamda Brady büyük patron Kraft’e kazanma garantisi vererek maça başlar (NFL’in en ünlü “kazanma garantisi” için bkz. Joe Namath).
Patriots'un sahibi Robert Kraft
4. çeyreğin sonuna gelirken Patriots 3 sayı geridedir. Brady takımın son atağında pas atmak ister. Ancak gelen baskıyı farkedip topu göğsüne doğru tam çekerken Charles Woodson’un darbesiyle düşürür. Raiders topu kapar. Herkes “fumble” diye düşünür. Hakemler önce topu Oakland’a verirler ancak görüntüleri tekrar izledikten sonra, “tuck rule” kuralı uyarınca oyunun başarısız pas (tam adı: incomplete pass) sayıldığını ilan ederek topu Patriots’a iade ederler. Kıyamet kopar (üstünde 11 yıl geçmiş olmasına rağmen bu olay NFL’de hala konuşulmaktadır). Brady yeni hakkında takımını ilerletir ve FG menziline getirir. Adam Vinatieri sinir bozacak kadar iyi bir kicker’dır ve maçı uzatmaya götürecek vuruşu yapar. Uzatmada Brady yine topu Vinatieri’nin gol yapacağı noktaya kadar getirmeyi başarır ve Patriots maçı 16-13 alarak SB’a çıkar. Karşılarında o dönemin en güçlü takımı St. Louis Rams ve -hayatı ayrı bir yazı konusu olabilecek- QB’i Kurt Warner vardır. Belichick takımına müthiş bir savunma yaptırarak Rams’in mükemmel hücum gücünü durdurur. Maçın bitimine 1:30 varken skor 17-17, top da Brady’nin ellerindedir. Patriots’un mola hakkı yoktur. Comeback Kid arka arkaya üç pasla topu kendi 41 yd çizgisine getirir. Sonraki oyun başarısız pas olurç Ardından, önce 23 yd ardından da 6 yd’lık iki pas daha atarak topu yine Vinatieri’ye teslim eder. NFL tarihinin belki de en iyi kicker’i “Adam gibi Adam” Vinatieri 48 yd uzaktan topu direkler arasından geçirir. Patriots 20-17 Rams!!!
Adam Vinatieri maçı kazandıran vuruşu yaparken
Sevindirik Brady salaklamış sırıtırken
Yazının bundan sonrası Tom Brady güzellemesi olmasın diye biraz yön değiştirelim ve bir quarterback’te aranan fiziksel ve mental özelliklerin başlıcalarını sayalım:
• Hız ve çabukluk, koşu içeren her sporun başlıca gereğidir. Bir QB, savunmadan kurtulmak için süratli hareket edip, gereğinde koşu oyunuyla yard kazanacak bir çabukluğa sahip olmalıdır. Brady’nin, bu özelliğini geliştirmek için, lise ve üniversite süresince, çocukların seksek oyununa benzer bir çalışmayı (5 dot drill) ibadet eder gibi çalıştığı anlatılır.
• Kol gücü, 400gr’lık bir topu, havada şık bir yay çizdirerek, gereğinde 50-60 metre uzağa hızla atmak için elzemdir
• Uzun boy, QB’in önünde iki sıra yer alan hücum hattı ve savunma hattı oyuncularının başları üstünden, görüş açısı engellenmeden sahada olan biteni görmeye yarar.
• Yapılı bir vücut ise karşı takımdan er geç yenecek darbelere dayanmak için olmazsa olmaz bir fiziksel özelliktir.
• İsabetli pas atmayı sağlayan el-göz koordinasyonu hem mental hem fiziksel bir meleke sayılır bence. Bir QB’de beni en heyecanlandıran şeylerden biri, A noktasındaki QB’nin, B noktasındaki tutucunun, X saniye sonra C noktasında olacağını hesaplayarak topu, B’den C’ye X saniyede gidecek şekilde atabilmesidir. Dikkatinizi çekerim ki bu haslet, bizim futboldaki “topu adamın koşu yoluna atmak” gibi 2 değil 3 boyutlu bir hesap ister. Belki Prekazi’nin, Moncao’da, ceza sahasına koşmakta olan Tanju’nun varacağı yeri hesaplayarak topu altı pasın köşesinde kafasına oturtmasıyla karşılaştırılabilir. Lakin QB’ler bunu her maç 20-30 kere yapmak zorundadırlar.
• Çabuk ve doğru karar vermek bir QB’nin sermayesidir (size insan sermayesini başka şekilde anlatanlar olmuştur ama doğrusunu öğrenme vakti geldi). Sürekli hareket eden bir oyuncu kitlesi arasında “Kime, hangi pası atayım?” kararını verirken ışık hızında düşünmek gerekir. Ortalama bir oyunun 5-7 saniye sürdüğü bir sporda sermayeden yiyen (yani isabetsiz pas ve INT) bir oyun kurucu kısa yoldan iflasa ve kötü yola yönelebilir.
• Bu noktada cesaretten, hem de saf cesaretten bahsetmemek olmaz. Rakip defansın yarmagülleri, topu kapmak için üstüne hücum ederken, QB alacağı darbeyi değil, vereceği pası düşünmek, WR’ların boşa çıkması için son ana kadar beklemek zorundadır. Çoğu QB pasını attıktan sonra darbe yemeyi göze alır ama bu yapacağı işteki isabetini etkilememelidir. Eğer cesaret “korkuya rağmen zorunda olduğun şeyi yapmak” ise, canı yanacağını bile bile oynamayı sürdürmek, boştaki WR’i aramak bir QB’in en önemli hasletidir. Çok sayıda parlak oyun kurucunun NFL kariyeri, korkudan kaynaklanan doğru karar verme yetisinin kaybolması ve acele etmek nedeniyle bitmiştir.
• Bir QB’in sahada yaptığı iş, buzdağının görünen kısmıdır aslında. QB, hafta içi, zamanının çoğunu ortada sıçan oynayarak değil, projeksiyon makinesinin başında, karşı takımın savunma oyunlarını analiz ederek geçirir (aslında tüm takım öyledir). Analiz yeteneği ve savunma dizilişlerini ezberlemeye yarayan fotografik hafıza NFL oyun kurucusu için ekmek ve sudur. Diğer yandan her hafta yeni oyunlar eklenerek gelişen oyun kitabını ezberlemek gerekir.
• Tüm bu özelliklere, liderlik yeteneği ve şansı da eklemek gerekir. Quarterback Amerikan futbol takımın –özellikle hücum takımının- tartışılmaz lideridir ve oyuncuları ne kadar çevresinde toplayıp motive ederse takım o kadar iyi sonuçlar alır. OL (offensive line=hücum hattı) oyuncuları QB’nin korumalarıdır (“bodyguard” daha doğru bir tanımlama) ve liderlerine ne kadar inanç duyarlarsa o kadar candan savaşırlar. Tom Brady’nin, her sezon sonu, OL oyuncularına pahalı hediyeler aldığını, sık sık onları yemeklere çıkardığı ve kıyaklar çektiği bilinir (bu noktada Fransa Turu’nu kazanan sporcunun ödülü takıma dağıtmasını hatırlatmazsam vicdanım sızlar, çok ihmal ettim bisiklet mevzularını). Elbette şans, talih, kısmet de, her oyunda olduğu gibi, Amerikan futbolunda da sık sık sonucu etkileyen bir ögedir.
• Bir QB’in sahada yaptığı iş, buzdağının görünen kısmıdır aslında. QB, hafta içi, zamanının çoğunu ortada sıçan oynayarak değil, projeksiyon makinesinin başında, karşı takımın savunma oyunlarını analiz ederek geçirir (aslında tüm takım öyledir). Analiz yeteneği ve savunma dizilişlerini ezberlemeye yarayan fotografik hafıza NFL oyun kurucusu için ekmek ve sudur. Diğer yandan her hafta yeni oyunlar eklenerek gelişen oyun kitabını ezberlemek gerekir.
• Tüm bu özelliklere, liderlik yeteneği ve şansı da eklemek gerekir. Quarterback Amerikan futbol takımın –özellikle hücum takımının- tartışılmaz lideridir ve oyuncuları ne kadar çevresinde toplayıp motive ederse takım o kadar iyi sonuçlar alır. OL (offensive line=hücum hattı) oyuncuları QB’nin korumalarıdır (“bodyguard” daha doğru bir tanımlama) ve liderlerine ne kadar inanç duyarlarsa o kadar candan savaşırlar. Tom Brady’nin, her sezon sonu, OL oyuncularına pahalı hediyeler aldığını, sık sık onları yemeklere çıkardığı ve kıyaklar çektiği bilinir (bu noktada Fransa Turu’nu kazanan sporcunun ödülü takıma dağıtmasını hatırlatmazsam vicdanım sızlar, çok ihmal ettim bisiklet mevzularını). Elbette şans, talih, kısmet de, her oyunda olduğu gibi, Amerikan futbolunda da sık sık sonucu etkileyen bir ögedir.
Brady yukarıdaki özelliklerin bir kısmı kendisindeyken diğerlerini çalışarak geliştirdi. 2002 sezonunda Patriots playoffa kalamaz. Brady 29 TD, 14 INT atar (isabet ve sermaye bir arada!) ve sezonun büyük bir bölümünü sakat geçirir (talih!). Ama 2003 ve 2004’de Patriots arka arkaya 2 kez daha Super Bowl şampiyonu olur. Bu iki sezonda Patriots 21 maç arka arkaya kazanır ve Brady bir kez daha SB XXXVIII’ın MVP’si seçilir (tüm özellikler bir arada!).
2005 sezonunda Patriots koşucu beklerin sakatlıklarıyla sarsılır ama normal sezonu 10-6 ile bitirmeyi başarır ve playoffa kalır. Ancak Pats ikinci turda Denver Broncos’a 27-13 yenilerek elenir. 2006’da takım 12G 4Y ile yine playoff’a kalır. Önce ezeli rakibi NY Jets’i eler, ardından da geriden gelerek San Diego Chargers’i 24-21 yenip AFC şampiyonluk maçına çıkarlar. Ama bu defa geriden gelen Colts olur. Son çeyreğe 28-21 yenik başlayan Indy, maçı büyük usta Peyton Manning’in idaresinde 2 TD ve 1 FG ile kazanır. Karşılaşmanın son oyunu Tom Brady’nin attığı INT olur (sermayeyi çizdirdi şakasını yapmayın!).
2007 Patriots için harika bir sezondur. Süperstar WR Randy Moss’u da kadrosuna katan Patriots, Brady-Moss uyumuyla inanılmaz verimli bir hücum gücü sergiler. Tommy 16 maçta 50 touchdown pası atarak Manning’in rekorunu kırar. Randy Moss da ondan aşağı kalmaz. Yakaladığı 23 TD pasıyla, tutucuların peygamberi, ulu insan, bir tanemiz, canımız Jerry Rice’ın 22 touchdown’luk rekorunu tarihe gömer. Takım, maç başına 37 sayı gibi müthiş bir ortalamaya ulaşır. Tom Brady oy birliğiyle sezonun MVP’si seçilir.
New England 2007 playoffunda Jaguars ve Chargers’i yenerek NFL tarihinin bir sezonda 18-0 yapan ilk takımı olur. Daha önceki başarı 17-0 ile SB kazanan 1972 Miami Dolphins’indir. Tarihe altın harflerle yazılmak için sadece tek bir maç kalmıştır. Rakip, tabir yerindeyse SB XLII’ye sürüne sürüne gelen NY Giants’dır. İlk 3 çeyrek sonunda skor Patriots lehine 7-3’dür. Giants 4. çeyrekte Eli Manning’in idaresinde öne geçer. Comeback Kid sazı tekrar eline alır ve bitime 2:40 kala Randy Moss’a attığı pasla skoru 14-10’a getirir. Ama “En-Bi-Comeback-Kid” Eli Manning takımını tekrar hücuma geçirir. Amerikan basınının VELCRO CATCH (“cırt cırt yakalayışı” desek olmazdı) adını verdiği meşum hadise meydana gelir. Eli Manning, Patriots defansının baskısından mucizevi şekilde sıyrılıp açığa çıkar, topu ileri doğru fırlatır, takım arkadaşı David Tyree pası havada tek eliyle yakalar, yere düşerken topu eli ve kaskı arasına sıkıştırır ve top orada kalır. Bu oyunla hayatta kalan Giants, Manning’in üç oyun sonra attığı TD pasıyla maçı kazanır. Patriots sezonu 18-1 ile bitirmiştir ama o “1” yanlış zamanda gelmiştir işte...
2008 sezonunun ilk maçında KC Chiefs oyuncusu Bernard Pollard’ın darbesiyle Brady’ni hem ön hem yan çapraz bağları kopar. Sezonu kapatır (aynı Pollard, son AFC finalinde Patriots TE’i Rob Gronkowski’ye ayağını fena burkacağı bir tackle yaptı, Gronk’un SB’da tam performansla oynaması şüpheli). Brady’nin yokluğunda takım playoff’a kalamaz. 2009’da tekrar dönen Brady çok iyi 2 yıl daha geçirir ama playoff başarısızlığı Patriots’un yakasına yapışır. 2009’da Ravens, 2010’da New York Jets’e playoff’da elenmekten kurutulamaz. Brady buna rağmen 2010’da yine NFL MVP’si seçilir.
Brady yere bakan yürek yakan bir tip. 2004’de kendinden yedi yaş büyük dilber Bridget Moynahan ile çıkmaya başlar. Annesi karşı çıkmış, babası sırıtmış (mesela!). Üç seneye yakın beraber olup 2006 sonunda ayrılırlar. Moynahan, ayrıldıktan iki ay sonra 3 aylık hamile olduğunu açıklar ama Brady çoktan Gisele Bündchen’in koynuna girmiştir (zamanlama her şeydir Bridget, bunu unutma!). Yakın arkadaşlarımın Amerikan futboluna ilgi duymaları da bu dönemlere rastlar. O zamandan beri Tom Brady’i, Patriots’un rekortmen oyun kurucusu olarak değil “Gisele Bündchen’in kocası” olarak lanse ediyorum. Tommy’e ayıp oluyor ama sonuç alıyorum. Çift 2009’da evlenir, yıl sonunda oğulları doğar. Brady artık 2 evlat babası olur.
Brady gibi ben de 32 yaşında iki çocuk babasıydım. Ortak noktalarımız para pul işlerine geçince bitiyor ama. İlk çaylak sözleşmesinde yılda 190.000 dolar maaşa imza atan Brady 2010’da yenilediği kontratında dört yıl için 72 milyon dolara imza atmış durumda. Ama şunu da hatırlatmak gerek ki 2005’de sözleşme yenilerken, takımın diğer pozisyonlara da iyi oyuncular alabilmesi için Brady ederinden daha az bir paraya evet demişti.
Brady’nin sebatı ve çalışkanlığı nerede peki? Lise ve üniversite yıllarında fiziğini ve oyununu geliştirmek için yaptıklarından bahsettik. Peki lige 199. sırada giren, kendisinden fazla bir şey beklenmeyen biri nasıl bu hale geldi? Brady çok çalışıyor. En gözde takım arkadaşı Wes Welker sabah en erken gelen ve en son gidenin o olduğunu söylüyor. Oyuncuların sezon dışı “gönüllü” antrenmanlara katılmalarını teşvik için coach Belichik çalışmalara en düzenli ve sürekli katılanlara, tüm sezon kullanılmak üzere bina giriş kapısına en yakın, en güzel park yerini tahsis ediyor (Boston kışında fena bir ödül değil)… Araba park yeri hiyerarşisi “corporate world” de en az köşe ofis kadar önemli bir hava atma aracıdır. İşte Belichick, çalışanların hiyerarşisini dağıtmak pahasına bile olsa, en sıkı çalışan oyuncuya en iyi park yerini veriyor. Bu ödülü yıllardır Tom Brady’den alabilen yok. Sabah 6:00, akşam 18:00 çalıştığı biliniyor. Ne çalışıyor? Kendi özel antrenmanlarını yapıyor, takımla beraber çalışıyor. Sonra (veya önce) saatlerce kendi hücumlarını ve rakip defans taktiklerini ezberliyor. NFL’de her maç, her hareket kameralarla kaydedilir ve takımlar bir sonraki rakiplerinin savunma kurgularını, yaptıkları blöfleri, QB’e nerelerden hangi oyuncularla saldırdıklarını bu filmleri analiz ederek öğrenirler.
Takımdaki her oyuncunun “playbook” denen, taktiklerin yazılı olduğu bir kitapçığı vardır. Bu koca dosya sezon başında ezberlenmek zorunda. Üstelik sezon sürerken yeni oyunlar eklenir, bazıları çıkarılır…Bunların hepsi akılda tutulmalıdır. Alın size bir oyun ismi: ACE RIGHT 81 DIG 83 SHALLOW. Maç stresi altında, stadyum uğultusunda bu kodların ne anlama geldiğini hatırlayamayanın işi zor. Çünkü Amerikan futbolu, bütün vahşeti, sertliği yanında tam bir takım oyunu. 11 kişilik dişlinin hiç aksamdan çalışması gerekiyor. Bunun mümkün olması da her oyuncunun, her uygulanacak oyunda (savunma ya da hücum) kendine düşen görevi doğru yapmasına bağlı. Bir kişi bile yanlış yapsa rakip defans (ya da hücum) o hatayı değerlendirecektir. Bill Belichik onun için tek bir şey söylüyor oyuncularına: “Do your job!” “İşini yap!”
İşte Brady de sabahtan akşama hem hücum takımının kaptanı olarak kendi arkadaşlarıyla, hem de hocalarıyla o haftanın hücum stratejisini konuşup tartışıyor ve sahada çalışıyor. Geri kalan zamanda oğullarıyla (Bridget’la çocuğun vesayetini paylaşmaktadırlar) ve Gisele’le vakit geçiriyor. Pek dışarıda gezip tozmayı sevmedikleri biliniyor. Brady bekarken, bir dönem “Kaliforniya Çocuğu” etiketine uygun yaşamış ama, hem şöhretin getirdiği hayran baskısı hem de aile babası olarak artık evcimen bir star. Sezon dışında golf oynuyor ve Los Angeles’deki 2000 m2’lik kaşanesinde keyif çatıyor.
Yarın (Pazar) akşam, Tom Brady ve New England Patriots beşinci kez Super Bowl oynayacaklar. Karşılarında daha önce finalde kaybettikleri NY Giants var. Brady son maçında, kendi deyimiyle çok berbat oynamış (“I sucked pretty bad!”) ama Robert Kraft’e finalde çok daha iyi olacağının sözünü vermişti.
New England kazanırsa, Brady, 4. SB yüzüğünükazanarak idolü Joe Montana ve Terry Bradshaw’a yetişmiş olacak. Olasılıkla tarihin en büyük oyuncusu olarak anılmaya başlayacak. Yenilirse Eli Manning’e 2 kez SB kaybeden adam olacak. Tavlada kaybedince masayı ve pulları dağıtan biri Super Bowl’da yenilince ne yapar acaba?
"SB kazanmaya alıştım, sanırım sorun ağız yapımda"
Meşhur SuperBowl yüzüğü
2005 sezonunda Patriots koşucu beklerin sakatlıklarıyla sarsılır ama normal sezonu 10-6 ile bitirmeyi başarır ve playoffa kalır. Ancak Pats ikinci turda Denver Broncos’a 27-13 yenilerek elenir. 2006’da takım 12G 4Y ile yine playoff’a kalır. Önce ezeli rakibi NY Jets’i eler, ardından da geriden gelerek San Diego Chargers’i 24-21 yenip AFC şampiyonluk maçına çıkarlar. Ama bu defa geriden gelen Colts olur. Son çeyreğe 28-21 yenik başlayan Indy, maçı büyük usta Peyton Manning’in idaresinde 2 TD ve 1 FG ile kazanır. Karşılaşmanın son oyunu Tom Brady’nin attığı INT olur (sermayeyi çizdirdi şakasını yapmayın!).
2007 Patriots için harika bir sezondur. Süperstar WR Randy Moss’u da kadrosuna katan Patriots, Brady-Moss uyumuyla inanılmaz verimli bir hücum gücü sergiler. Tommy 16 maçta 50 touchdown pası atarak Manning’in rekorunu kırar. Randy Moss da ondan aşağı kalmaz. Yakaladığı 23 TD pasıyla, tutucuların peygamberi, ulu insan, bir tanemiz, canımız Jerry Rice’ın 22 touchdown’luk rekorunu tarihe gömer. Takım, maç başına 37 sayı gibi müthiş bir ortalamaya ulaşır. Tom Brady oy birliğiyle sezonun MVP’si seçilir.
Tom Brady ve Randy Moss NFL tarihinin bir sezondaki en üretken QB-WR ikilisi oldular
New England 2007 playoffunda Jaguars ve Chargers’i yenerek NFL tarihinin bir sezonda 18-0 yapan ilk takımı olur. Daha önceki başarı 17-0 ile SB kazanan 1972 Miami Dolphins’indir. Tarihe altın harflerle yazılmak için sadece tek bir maç kalmıştır. Rakip, tabir yerindeyse SB XLII’ye sürüne sürüne gelen NY Giants’dır. İlk 3 çeyrek sonunda skor Patriots lehine 7-3’dür. Giants 4. çeyrekte Eli Manning’in idaresinde öne geçer. Comeback Kid sazı tekrar eline alır ve bitime 2:40 kala Randy Moss’a attığı pasla skoru 14-10’a getirir. Ama “En-Bi-Comeback-Kid” Eli Manning takımını tekrar hücuma geçirir. Amerikan basınının VELCRO CATCH (“cırt cırt yakalayışı” desek olmazdı) adını verdiği meşum hadise meydana gelir. Eli Manning, Patriots defansının baskısından mucizevi şekilde sıyrılıp açığa çıkar, topu ileri doğru fırlatır, takım arkadaşı David Tyree pası havada tek eliyle yakalar, yere düşerken topu eli ve kaskı arasına sıkıştırır ve top orada kalır. Bu oyunla hayatta kalan Giants, Manning’in üç oyun sonra attığı TD pasıyla maçı kazanır. Patriots sezonu 18-1 ile bitirmiştir ama o “1” yanlış zamanda gelmiştir işte...
David Tyree'nin tarihe geçen yakalayaşı
2008 sezonunun ilk maçında KC Chiefs oyuncusu Bernard Pollard’ın darbesiyle Brady’ni hem ön hem yan çapraz bağları kopar. Sezonu kapatır (aynı Pollard, son AFC finalinde Patriots TE’i Rob Gronkowski’ye ayağını fena burkacağı bir tackle yaptı, Gronk’un SB’da tam performansla oynaması şüpheli). Brady’nin yokluğunda takım playoff’a kalamaz. 2009’da tekrar dönen Brady çok iyi 2 yıl daha geçirir ama playoff başarısızlığı Patriots’un yakasına yapışır. 2009’da Ravens, 2010’da New York Jets’e playoff’da elenmekten kurutulamaz. Brady buna rağmen 2010’da yine NFL MVP’si seçilir.
Brady Eylül 2008'de çapraz bağlarını kopartan darbeyi alıyor
Brady yere bakan yürek yakan bir tip. 2004’de kendinden yedi yaş büyük dilber Bridget Moynahan ile çıkmaya başlar. Annesi karşı çıkmış, babası sırıtmış (mesela!). Üç seneye yakın beraber olup 2006 sonunda ayrılırlar. Moynahan, ayrıldıktan iki ay sonra 3 aylık hamile olduğunu açıklar ama Brady çoktan Gisele Bündchen’in koynuna girmiştir (zamanlama her şeydir Bridget, bunu unutma!). Yakın arkadaşlarımın Amerikan futboluna ilgi duymaları da bu dönemlere rastlar. O zamandan beri Tom Brady’i, Patriots’un rekortmen oyun kurucusu olarak değil “Gisele Bündchen’in kocası” olarak lanse ediyorum. Tommy’e ayıp oluyor ama sonuç alıyorum. Çift 2009’da evlenir, yıl sonunda oğulları doğar. Brady artık 2 evlat babası olur.
Brady ve Moynahan mutlu günlerinde
Brady gibi ben de 32 yaşında iki çocuk babasıydım. Ortak noktalarımız para pul işlerine geçince bitiyor ama. İlk çaylak sözleşmesinde yılda 190.000 dolar maaşa imza atan Brady 2010’da yenilediği kontratında dört yıl için 72 milyon dolara imza atmış durumda. Ama şunu da hatırlatmak gerek ki 2005’de sözleşme yenilerken, takımın diğer pozisyonlara da iyi oyuncular alabilmesi için Brady ederinden daha az bir paraya evet demişti.
Brady'nin çekirdek ailesi
Brady’nin sebatı ve çalışkanlığı nerede peki? Lise ve üniversite yıllarında fiziğini ve oyununu geliştirmek için yaptıklarından bahsettik. Peki lige 199. sırada giren, kendisinden fazla bir şey beklenmeyen biri nasıl bu hale geldi? Brady çok çalışıyor. En gözde takım arkadaşı Wes Welker sabah en erken gelen ve en son gidenin o olduğunu söylüyor. Oyuncuların sezon dışı “gönüllü” antrenmanlara katılmalarını teşvik için coach Belichik çalışmalara en düzenli ve sürekli katılanlara, tüm sezon kullanılmak üzere bina giriş kapısına en yakın, en güzel park yerini tahsis ediyor (Boston kışında fena bir ödül değil)… Araba park yeri hiyerarşisi “corporate world” de en az köşe ofis kadar önemli bir hava atma aracıdır. İşte Belichick, çalışanların hiyerarşisini dağıtmak pahasına bile olsa, en sıkı çalışan oyuncuya en iyi park yerini veriyor. Bu ödülü yıllardır Tom Brady’den alabilen yok. Sabah 6:00, akşam 18:00 çalıştığı biliniyor. Ne çalışıyor? Kendi özel antrenmanlarını yapıyor, takımla beraber çalışıyor. Sonra (veya önce) saatlerce kendi hücumlarını ve rakip defans taktiklerini ezberliyor. NFL’de her maç, her hareket kameralarla kaydedilir ve takımlar bir sonraki rakiplerinin savunma kurgularını, yaptıkları blöfleri, QB’e nerelerden hangi oyuncularla saldırdıklarını bu filmleri analiz ederek öğrenirler.
Takımdaki her oyuncunun “playbook” denen, taktiklerin yazılı olduğu bir kitapçığı vardır. Bu koca dosya sezon başında ezberlenmek zorunda. Üstelik sezon sürerken yeni oyunlar eklenir, bazıları çıkarılır…Bunların hepsi akılda tutulmalıdır. Alın size bir oyun ismi: ACE RIGHT 81 DIG 83 SHALLOW. Maç stresi altında, stadyum uğultusunda bu kodların ne anlama geldiğini hatırlayamayanın işi zor. Çünkü Amerikan futbolu, bütün vahşeti, sertliği yanında tam bir takım oyunu. 11 kişilik dişlinin hiç aksamdan çalışması gerekiyor. Bunun mümkün olması da her oyuncunun, her uygulanacak oyunda (savunma ya da hücum) kendine düşen görevi doğru yapmasına bağlı. Bir kişi bile yanlış yapsa rakip defans (ya da hücum) o hatayı değerlendirecektir. Bill Belichik onun için tek bir şey söylüyor oyuncularına: “Do your job!” “İşini yap!”
Coach Bill Belichick ve herşeyi öğrendiği babası geleneksel Gatorade banyosunu yiyorlar
İşte Brady de sabahtan akşama hem hücum takımının kaptanı olarak kendi arkadaşlarıyla, hem de hocalarıyla o haftanın hücum stratejisini konuşup tartışıyor ve sahada çalışıyor. Geri kalan zamanda oğullarıyla (Bridget’la çocuğun vesayetini paylaşmaktadırlar) ve Gisele’le vakit geçiriyor. Pek dışarıda gezip tozmayı sevmedikleri biliniyor. Brady bekarken, bir dönem “Kaliforniya Çocuğu” etiketine uygun yaşamış ama, hem şöhretin getirdiği hayran baskısı hem de aile babası olarak artık evcimen bir star. Sezon dışında golf oynuyor ve Los Angeles’deki 2000 m2’lik kaşanesinde keyif çatıyor.
Yarın (Pazar) akşam, Tom Brady ve New England Patriots beşinci kez Super Bowl oynayacaklar. Karşılarında daha önce finalde kaybettikleri NY Giants var. Brady son maçında, kendi deyimiyle çok berbat oynamış (“I sucked pretty bad!”) ama Robert Kraft’e finalde çok daha iyi olacağının sözünü vermişti.
New England kazanırsa, Brady, 4. SB yüzüğünükazanarak idolü Joe Montana ve Terry Bradshaw’a yetişmiş olacak. Olasılıkla tarihin en büyük oyuncusu olarak anılmaya başlayacak. Yenilirse Eli Manning’e 2 kez SB kaybeden adam olacak. Tavlada kaybedince masayı ve pulları dağıtan biri Super Bowl’da yenilince ne yapar acaba?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder