2017 İtalya bisiklet turunda son etaba geldik. Son etap 30 kilometrelik zamana karşı. Daha önce de 39 kilometrelik zamana karşı yapılmıştı. Oradaki sonuçları Excel'de şu anki klasmanla birleştirdim.
Farklar var: Önceki zamana karşı 39 km idi. Ayrıca herkesin 3 haftanın yorgunluğuna vereceği tepki farklı olacak.
Eğer Dumoulin olmasaydı şampiyonluk açısından benzersiz bir heyecan olacaktı. Çünkü ikinci ile beşinci hem şu anki klasman olarak, hem de ITT performansları açısından birbirine çok yakın.
Beyaz mayoda Jungels Yates'i geçecek gibi duruyor.
İlk 10'a girmek de önemli. Formolo 10.sıradaki yerini koruyacak gibi gözükse de, Polanc daha iyi zamana karşıcı, belki de nefis bir performansla rakibini geçebilir.
27 Mayıs 2017 Cumartesi
22 Mayıs 2017 Pazartesi
Savas Alp
Giro100 2.Hafta Raporu
2. hafta genel klasmanı etkileyecek sadece 2 etap vardı. Bunlardan ilki Salı günkü bireysel zamana karşı idi. Bu etabı Tom Dumoulin kazandı, lider Quintana ise fark yedi. Hadi bu anlaşılabilirdi; ancak Cumartesi günkü yokuşlu etabı da gitti yine Dumoulin kazandı. Genel klasmanda gerçekçi şansı olanları yazalım:
1. Dumoulin - Team Sunweb
2. Quintana - Movistar +2:41
3. Pinot - FDJ +3:21
4. Nibali - Bahrein Merida +3:40
Üçüncü hafta Salı-Ctesi arası dağlık etaplardan oluşuyor. Pazar günkü etap ise zamana karşı. Normalde ardarda dağlık etaplarda herkes birbirini kollar, anca son etapta kozlar paylaşılır derdim. Ancak Dumoulin hem zamana karşı hem de dağlık etaplarda iyi gözükünce diğerleri yarı taktik yarı da telaşla muhakkak her etapta birşey deneyerek hem Tom Dumoulin'i hem de takımı Team Sunweb'i yıpratmak isteyeceklerdir. Her etap zevkli olacak.
QuickStep-Floors'dan Fernando Gaviria tam 4 etap kazanarak bu turun sprint kralı olduğunu gösterdi. Puan klasmanında çok önde, ve zaten olası rakipleri Andre Greipel ve Caleb Ewan da bıraktığı için fazla yapılacak bişey kalmadı. Sprint etabı da kalmadığı için Gaviria kalan etapları zaman limiti içinde bitirecek ve Milano'da kürsüye çıkacak gibi gözüküyor.
Dağların kralı klasmanında ise şu anda çok öne çıkmış biri yok. Son hafta o kadar zirve puanı var ki, bu klasmanı yeni başlamış kabul edebiliriz.
1 Postlberger, Bora-Hansgrohe
2 Greipel, Lotto Soudal
3 Gaviria, Quick Step Floors
4 Polanc, UAE Team Emirates
5 Gaviria, Quick Step Floors(2)
6 Dillier, BMC
7 Ewan, Orica-Scott
8 Izagirre, Movistar
9 Quintana, Movistar(2)
10 Dumoulin, Team Sunweb
11 Fraile, Dimension Data
12 Gaviria, Quick Step Floors(3)
13 Gaviria, Quick Step Floors(4)
14 Dumoulin, Team Sunweb(2)
15 Jungels, Quick Step Floors(5)
Quick Step Floors takımı tam 5 etap kazandı. Puan mayosu hemen hemen garanti gibi, Jungels ile beyaz mayoda birinci durumdalar. Onun dışında 2'şer etapla Team Sunweb ile Movistar peşlerinden geliyor. Bence 25 yaş altı gençler klasmanı olan beyaz mayo da bayağı heyecanlı vaziyette:
1 Jungels , Quick Step Floors
2 Yates, Orica-Scott +2:25
3 Formolo, Cannondale-Drapac +2:51
4 Polanc, UAE Team Emirates +3:53
Bu klasmanın takımlarının hiçbirinin genel klasman için iddialı adamı yok; yani gençlerine konsantre olabilirler. Ayrıca Jungels de Dumoulin ile paralel benzerlik göstererek zamana karşı adamı; yani dağlık etaplarda rakipleri baskı altına almak isteyecektir. Bu da güzel olacak.
Her etabı en kalabalıkla bitiren "düz adam" klasmanında sanal adamımız 2 saat 1 dakika 55 saniye ile 114. durumda.
Stage 1: 1-70 5:13:35
Stage 2: 1-100 6:05:18
Stage 3: 146-193 3:31:55 +5:22 (14:50:48 +5:22) 128
Stage 4: 116-143 5:18:50 +22:52 (20:09:38 +27:42) 139
Stage 5: 1-110 3:40:11 (23:49:49 +27:42) 137
Stage 6: 156-188 5:11:44 +13:43 (29:01:33 +40:46) 155
Stage 7: 7-44 5:35:20 +00:02 (34:36:53 +40:46) 151
Stage 8: 115-159 4:35:25 +10:26 (39:12:18 +51:00) 151
Stage 9: 121-164 4:11:28 +26:37 (43:23:46 +1:17:37) 154
Stage 10: 95 (ITT) 0:58:39 +6:34 (44:20:57 +1:23:41) 151
Stage 11: 119-172 4:29:12 +25:58 (48:50:09 +1:28:02) 113
Stage 12: 19-82 5:19:01 +00:06 (54:09:10 +1:28:02) 110
Stage 13: 1-92 3:47:45 (57:56:55 +1:28:02) 106
Stage 14: 135-171 3:17:12 +14:38 (61:14:07 +1:42:50) 115
Stage 15: 112-168 4:35:56 +19:05 (65:50:03 +2:01:55) 114
Etabı tek başına bitirenlere vereceğimiz "değerli yalnızlık" ödülünde ise 3 bisikletçi 15 etaptan 4'ünü tek başına bitirmiş vaziyette:
Ten Dam, Team Sunweb 4, (33) +33:05
Devenyns, Quick Step Floors 4, (88) +1:40:15
Marcato, UAE Team Emirates 4, (116) +2:03:38
Son hafta heyecanlı olacak.
1. Dumoulin - Team Sunweb
2. Quintana - Movistar +2:41
3. Pinot - FDJ +3:21
4. Nibali - Bahrein Merida +3:40
Üçüncü hafta Salı-Ctesi arası dağlık etaplardan oluşuyor. Pazar günkü etap ise zamana karşı. Normalde ardarda dağlık etaplarda herkes birbirini kollar, anca son etapta kozlar paylaşılır derdim. Ancak Dumoulin hem zamana karşı hem de dağlık etaplarda iyi gözükünce diğerleri yarı taktik yarı da telaşla muhakkak her etapta birşey deneyerek hem Tom Dumoulin'i hem de takımı Team Sunweb'i yıpratmak isteyeceklerdir. Her etap zevkli olacak.
QuickStep-Floors'dan Fernando Gaviria tam 4 etap kazanarak bu turun sprint kralı olduğunu gösterdi. Puan klasmanında çok önde, ve zaten olası rakipleri Andre Greipel ve Caleb Ewan da bıraktığı için fazla yapılacak bişey kalmadı. Sprint etabı da kalmadığı için Gaviria kalan etapları zaman limiti içinde bitirecek ve Milano'da kürsüye çıkacak gibi gözüküyor.
Dağların kralı klasmanında ise şu anda çok öne çıkmış biri yok. Son hafta o kadar zirve puanı var ki, bu klasmanı yeni başlamış kabul edebiliriz.
1 Postlberger, Bora-Hansgrohe
2 Greipel, Lotto Soudal
3 Gaviria, Quick Step Floors
4 Polanc, UAE Team Emirates
5 Gaviria, Quick Step Floors(2)
6 Dillier, BMC
7 Ewan, Orica-Scott
8 Izagirre, Movistar
9 Quintana, Movistar(2)
10 Dumoulin, Team Sunweb
11 Fraile, Dimension Data
12 Gaviria, Quick Step Floors(3)
13 Gaviria, Quick Step Floors(4)
14 Dumoulin, Team Sunweb(2)
15 Jungels, Quick Step Floors(5)
Quick Step Floors takımı tam 5 etap kazandı. Puan mayosu hemen hemen garanti gibi, Jungels ile beyaz mayoda birinci durumdalar. Onun dışında 2'şer etapla Team Sunweb ile Movistar peşlerinden geliyor. Bence 25 yaş altı gençler klasmanı olan beyaz mayo da bayağı heyecanlı vaziyette:
1 Jungels , Quick Step Floors
2 Yates, Orica-Scott +2:25
3 Formolo, Cannondale-Drapac +2:51
4 Polanc, UAE Team Emirates +3:53
Bu klasmanın takımlarının hiçbirinin genel klasman için iddialı adamı yok; yani gençlerine konsantre olabilirler. Ayrıca Jungels de Dumoulin ile paralel benzerlik göstererek zamana karşı adamı; yani dağlık etaplarda rakipleri baskı altına almak isteyecektir. Bu da güzel olacak.
Her etabı en kalabalıkla bitiren "düz adam" klasmanında sanal adamımız 2 saat 1 dakika 55 saniye ile 114. durumda.
Stage 1: 1-70 5:13:35
Stage 2: 1-100 6:05:18
Stage 3: 146-193 3:31:55 +5:22 (14:50:48 +5:22) 128
Stage 4: 116-143 5:18:50 +22:52 (20:09:38 +27:42) 139
Stage 5: 1-110 3:40:11 (23:49:49 +27:42) 137
Stage 6: 156-188 5:11:44 +13:43 (29:01:33 +40:46) 155
Stage 7: 7-44 5:35:20 +00:02 (34:36:53 +40:46) 151
Stage 8: 115-159 4:35:25 +10:26 (39:12:18 +51:00) 151
Stage 9: 121-164 4:11:28 +26:37 (43:23:46 +1:17:37) 154
Stage 10: 95 (ITT) 0:58:39 +6:34 (44:20:57 +1:23:41) 151
Stage 11: 119-172 4:29:12 +25:58 (48:50:09 +1:28:02) 113
Stage 12: 19-82 5:19:01 +00:06 (54:09:10 +1:28:02) 110
Stage 13: 1-92 3:47:45 (57:56:55 +1:28:02) 106
Stage 14: 135-171 3:17:12 +14:38 (61:14:07 +1:42:50) 115
Stage 15: 112-168 4:35:56 +19:05 (65:50:03 +2:01:55) 114
Etabı tek başına bitirenlere vereceğimiz "değerli yalnızlık" ödülünde ise 3 bisikletçi 15 etaptan 4'ünü tek başına bitirmiş vaziyette:
Ten Dam, Team Sunweb 4, (33) +33:05
Devenyns, Quick Step Floors 4, (88) +1:40:15
Marcato, UAE Team Emirates 4, (116) +2:03:38
Son hafta heyecanlı olacak.
14 Mayıs 2017 Pazar
Savas Alp
Giro100 1.Hafta Raporu
İtalya bisiklet turu Giro'nun 100. "edisyonunun" ilk haftası tamamlandı. 9 etap sonunda en mutlu takım Movistar. İki etap kazandılar, genel klasmanda Nairo Quintana ile liderler ve şu ana kadar en belirleyici etap olan 9.etapta takım halinde olaya hakimdiler.
Her ne kadar 200 bisikletçi yarışsa da, bunlardan çok azının görevi genel klasmanda yer edinmektir. Diğerlerinin öyle bir amacı yoktur. Tabii resmi olarak herkesin toplam zamanı tutulur ama biz burada sadece amacı o olanların durumunu gösteriyoruz:
Genel Klasman
1.Quintana, Movistar
2.Pinot +28 FDJ
3.Dumoulin +30 Team Sunweb
4.Mollema +51 Trek-Segafredo
5.Nibali +1:10 Bahrain Merida
6.Pozzovivo +1:28 AG2R La Mondiale
7.Zakarin +2:28 Katusha-Alpecin
8.Formolo +2:45 Cannondale-Drapac
9.Amador +2:53 Movistar
10.Kruijswijk +3:06 LottoNL-Jumbo
13.Van Garderen +3:56 BMC
16.Yates +4:49 Orica-Scott
17.Thomas +5:14 Sky
9.etaptaki vahim motorsiklet kazasında Sky takımının neredeyse tamamı yerdeydi, Geraint Thomas'ın yanısıra aynı kazada düşen Adam Yates'in de geride kalma sebebi o.
Nairo Quintana 9.etabı kazandı, ancak çok büyük fark atamadı, ve bu turda 2 tane de zamana karşı var. O açıdan yarışın halen açık olduğu söylenebilir.
Etaplar
1 Postlberger, Bora-Hansgrohe
2 Greipel, Lotto Soudal
3 Gaviria, Quick Step Floors
4 Polanc, UAE Team Emirates
5 Gaviria, Quick Step Floors(2)
6 Dillier, BMC
7 Ewan, Orica-Scott
8 Izagirre, Movistar
9 Quintana, Movistar(2)
İkinci en mutlu takım da Quick Step Floors, çünkü hem 2 etap kazandılar hem de tam 6 etap pembe mayoya, 5 etap da puan mayosuna sahip oldular. Kolombiyalı Sprinter Fernando Gaviria da 2 etap kazanarak en fazla etap kazanan yarışçı şu anda. Quintana'nın zaferini de ekleyince Kolombiya sprint ve dik yokuş gibi iki uç noktada 3 etap kazanmış oldu.
Bu tur için kendimce iki şey ölçüyorum. İlki "düz adam" klasmanı. Bu sanal adam her etabı en kalabalık grupla bitiriyor. Bu adam şu anda liderin +1:17:37 gerisinde 154. sırada.
Düz Adam
Stage 1: 1-70
Stage 2: 1-100
Stage 3: 146-193 +5:22 128
Stage 4: 116-143 +22:52 (+27:42) 139
Stage 5: 1-110 (+27:42) 137
Stage 6: 156-188 +13:43 (+40:46) 155
Stage 7: 7-44 +00:02 (+40:46) 151
Stage 8: 115-159 +10:26 (+51:00) 151
Stage 9: 121-164 +26:37 (+1:17:37) 154
Diğeri ise "Değerli Yalnızlık" klasmanı. Bunda da etabı tek başına bitirenlerin sayısını tutuyorum.
Değerli Yalnızlık
Matteo Busato 3 Wilier Triestina-Selle Italia (sprinter)
Marco Marcato 3 UAE Team Emirates (puncheur)
Matteo Pelucchi 3 Bora-Hansgrohe (sprinter, lead out)
Üç sporcunun da İtalyan olması enteresan. Üçünün de ismi M ile başlıyor ve iki tanesi Matteo. 2 ve 1 kere bitiren aşırı fazla sayıda sporcu olduğundan onları yazmadım.
Her ne kadar 200 bisikletçi yarışsa da, bunlardan çok azının görevi genel klasmanda yer edinmektir. Diğerlerinin öyle bir amacı yoktur. Tabii resmi olarak herkesin toplam zamanı tutulur ama biz burada sadece amacı o olanların durumunu gösteriyoruz:
Genel Klasman
1.Quintana, Movistar
2.Pinot +28 FDJ
3.Dumoulin +30 Team Sunweb
4.Mollema +51 Trek-Segafredo
5.Nibali +1:10 Bahrain Merida
6.Pozzovivo +1:28 AG2R La Mondiale
7.Zakarin +2:28 Katusha-Alpecin
8.Formolo +2:45 Cannondale-Drapac
9.Amador +2:53 Movistar
10.Kruijswijk +3:06 LottoNL-Jumbo
13.Van Garderen +3:56 BMC
16.Yates +4:49 Orica-Scott
17.Thomas +5:14 Sky
9.etaptaki vahim motorsiklet kazasında Sky takımının neredeyse tamamı yerdeydi, Geraint Thomas'ın yanısıra aynı kazada düşen Adam Yates'in de geride kalma sebebi o.
Quintana atağını yapıyor, Tibot ve Nibali cevap veremiyor |
Nairo Quintana 9.etabı kazandı, ancak çok büyük fark atamadı, ve bu turda 2 tane de zamana karşı var. O açıdan yarışın halen açık olduğu söylenebilir.
Etaplar
1 Postlberger, Bora-Hansgrohe
2 Greipel, Lotto Soudal
3 Gaviria, Quick Step Floors
4 Polanc, UAE Team Emirates
5 Gaviria, Quick Step Floors(2)
6 Dillier, BMC
7 Ewan, Orica-Scott
8 Izagirre, Movistar
9 Quintana, Movistar(2)
İkinci en mutlu takım da Quick Step Floors, çünkü hem 2 etap kazandılar hem de tam 6 etap pembe mayoya, 5 etap da puan mayosuna sahip oldular. Kolombiyalı Sprinter Fernando Gaviria da 2 etap kazanarak en fazla etap kazanan yarışçı şu anda. Quintana'nın zaferini de ekleyince Kolombiya sprint ve dik yokuş gibi iki uç noktada 3 etap kazanmış oldu.
Fernando Gaviria |
Bu tur için kendimce iki şey ölçüyorum. İlki "düz adam" klasmanı. Bu sanal adam her etabı en kalabalık grupla bitiriyor. Bu adam şu anda liderin +1:17:37 gerisinde 154. sırada.
Düz Adam
Stage 1: 1-70
Stage 2: 1-100
Stage 3: 146-193 +5:22 128
Stage 4: 116-143 +22:52 (+27:42) 139
Stage 5: 1-110 (+27:42) 137
Stage 6: 156-188 +13:43 (+40:46) 155
Stage 7: 7-44 +00:02 (+40:46) 151
Stage 8: 115-159 +10:26 (+51:00) 151
Stage 9: 121-164 +26:37 (+1:17:37) 154
Diğeri ise "Değerli Yalnızlık" klasmanı. Bunda da etabı tek başına bitirenlerin sayısını tutuyorum.
Değerli Yalnızlık
Matteo Busato 3 Wilier Triestina-Selle Italia (sprinter)
Marco Marcato 3 UAE Team Emirates (puncheur)
Matteo Pelucchi 3 Bora-Hansgrohe (sprinter, lead out)
Üç sporcunun da İtalyan olması enteresan. Üçünün de ismi M ile başlıyor ve iki tanesi Matteo. 2 ve 1 kere bitiren aşırı fazla sayıda sporcu olduğundan onları yazmadım.
Matteo Busato |
5 Mayıs 2017 Cuma
@sarpergunsal
Giro100
(Yazının aslı Cyclist Mayıs sayısında yayınlanmıştır)
İtalya Bisiklet Turu “Giro d’Italia” diğer Büyük Turlar’dan
farklı olarak, duygulara daha çok hitap ediyor. Giro’da çıkılan sert bir yokuşu
izleyen seyircinin aklından ve gönlünden geçenler Fransa Turu ve İspanya
Turu’nda hissettiklerinden değişiktir. En azından bana öyle gelir. Alpe d’Huez
çıkılırken içimde bir heyecan ve coşku duyarım; Angliru’da perişan olan
bisikletçileri seyrederken onlara acırım ve üzülürüm. Ama Giro’da yokuş
çıkılırken içimde huzurlu bir mutluluk hissi belirir, sonra bu duygu sevince
dönüşür, dudaklarım belli belirsiz bir gülümsemeyle uzar. Bunu daha çok yarışı
yalnız seyrederken duyumsuyorum; sanırım duygularım tek başımayken yüzeye daha
kolay çıkıyor.
Bu duygularımda yalnız da değilim, birçok kişiden Giro’ya karşı
farklı duygular beslediklerini veya daha çok sevdiklerini duydum (ör. Aydan
Çelik bunda ilkbaharın etken olduğunu söyler ve çok haklıdır). Çeşitli yazarlar
da Giro için çok daha romantik yazılar kaleme almışlardır. Fransa Turu’nun
ihtişamı olmasa da, güneşin açısı, bitki örtüsü, yükseklerdeki karın
şaşkınlığı, Dolomitler’in güzelliği ve İtalyanlar’ın köpüren karakterini sonuna
kadar kullanan Giro, akıldan çok gönüle seslenen bir yarıştır. Giro’ya böyle
bakınca mayıs ayının gelişi daha bir güzel oluyor. İşte Giro d’Italia karşımızda.
Giro 2009’da 100. yılını kutlamış, 2011’de İtalyan Birliği’nin
150. yıldönümü ekmeğini yemişti. Bu sene de yarışın 100. kez koşulması şerefine
özel bir takım pazarlama faaliyetleri yapıldı (adımız bir seneliğine
“Giro100”). Para harcamak isteyenleri online alışveriş sitesine yönlendirdikten
sonra izninizle yarışın parkuruna, havasına ve suyuna, ayrıca katılacak
favorilere kısaca değinmek istiyorum.
Parkur Üstüne
Giro100 tasarlanırken Mauro Vegni kurmaylarına “Memleketin her
yerinden geçelim çocuklar” demiş olmalı ki, parkur ülkenin iki büyük adasında
dolaşıp çizmenin burnuna zıplıyor, sonra yukarıya doğru çıkarak dağları
dolaşıyor ve Milano’da bitiyor. 5 Mayıs Cuma (cuma!!) Sardinya Adası’nda sprint
etabıyla başlayacak olan yarış üç gün adada kalıp güneye Sicilya’ya geçecek.
İkinci gün koşulacak OLBIA-TORTOLI etabı (221km), oldukça yokuşlu, hemen hemen
hiç düzlüğü yok. GK sevdalılarının dikkatli olmasını gerektiren bir profil.
Sardinya’daki son etap da sprintle bitecek. İki adanın arasındaki mesafe
oldukça büyük olduğu için kafile feribotlarla Sicilya’ya geçerken yarışa bir
gün ara verilecek.
Sicilya’da 2 etap koşulacak ama CEFALU-ETNA (181km)
arasındaki parkur çok ciddi bir dağ etabı. Son zamanlarda yine harekete geçen
volkan izin verirse pembe mayonun peşinde koşanlar için kritik önemde bir etap
olacak. Daha 4. Etap’tan böyle zorlu bir yokuş etabı demek favorilerin yarışa
tam formda gelmek zorunda olmaları demek. Yarışın ilk haftasını form tutmak
için kullanma fırsatı bu sefer yok. Bu nedenle Giro öncesi hazırlıkların
takvimi 9 Mayıs’ta maksimum performansa
ulaşmak üstüne kurulmalı. Tabii bu seviyeyi yaklaşık üç hafta korumak da lazım.
5. Etap üç Büyük Turu kazanan yeryüzündeki altı kişiden biri olan Vincenzo
Nibali’nin doğduğu kent Messina’da bitecek. Nibali bu sene de yarışın en
kuvvetli adaylarından biri ama yarış sprintle bitecek. Ancak peloton finişten
ilk geçiş sırasında Nibali’nin göstermelik bir atak yapmasına izin verebilir
(Messina içinde bir tur atılıyor).
4.Etap Profili |
Olay Messina’ya gelmişken Nibali’nin lakabıyla ilgili
spekülasyonları da bitirmek isterim. Ta gençliğinden beri kendisine “Lo Squalo
dello Stretto” veya “Lo Squalo di Messina” deniyor, yani tam Türkçe meali Boğaz
veya Messina Köpekbalığı (Messina Boğazı’na ithafen). Ama dilimize çevirince
“köpekbalığı” kelimesi bir lakap için hem uzun kalıyor hem de insanda hoş
durmayan “köpek” kelimesini barındırıyor, Nibali’ye ayıp oluyor. Necip Türk
bisiklet camiasına Nibali’nin takma adının “Camgöz” olmasını teklif ediyorum.
Artık “Boğaz Camgözü” mü dersiniz, “Messina Camgözü” mü bilemem, sonuçta
sınırlı sorumlu da olsa bir özgürlük ülkesinde yaşıyoruz. “Boğaz”dan ilhamla
“Boğaz Lüferi” de çok güzel durur aslında, hırçın ve çok avcı bir balıktır
lüfer. Özgürlükleri genişletiyoruz, verdiğim opsiyonlardan birini seçerek siz de hürriyetinizi
kullanınız.
Messina Boğazı’ndan hemen karşısı Reggio Calabria’dan başlayacak
6. Etabın son kısmı sürprizlere açık. Son 40 km’ye kadar ciddi bir problem
içermeyen etap bu noktadan sonra sürekli çıkıp inecek. Son 2 km %5.7’lik bir
yokuş. Etap ya kaçış grubuna yada onlar yakalandıktan sonra oluşacak başka bir
gruba göz kırpıyor. 7. Etapta sprint takımları kontrolü kaybetmek istemeseler
de parkurun son bölümü oldukça cilveli, sıkıntı yaratabilir. Sekizinci etabın (MOLFETTA-PESCHICI)
son 1500mt’si %12’ye varan eğimler içeriyor. D.Ulissi, L.L.Sanchez hatta Rui
Costa tarzı puncheur-sprinterlere göz kırpan bir final.
9. Etap ikinci ciddi tırmanışa sahne olacak. MONTENERO DI
BISACCIA-BLOCKHAUS arasında 149 km’lik yarışın son 26 km’si ciddi bir yokuş ama
son 13 km’deki Blockhaus asıl zorluk olacak. Blockhaus bizim hafızamıza eski
Giro yarış direktörü Angelo Zomegnan’ın 2009’da tasarladığı 85 km’lik kıs ve
vurucu etapla kazınmıştı. Gerçekten de Büyük Turlar’daki kısa ve sert yokuşlu
etapların ortaya çıkışını Blockhaus’a borçluyuz. Hapsburg Hanedanı’nın
bölgedeki varlığını yansıtan bir ismi olan Blockhaus on kilometre boyunca
stabil şekilde %9’luk bir eğimi tutturup son kısımda %14’lere çıkıyor. Çok
önemli bir etap olacak.
9.Etap Profili |
Bu sene Giro100’ün genel klasman denklemini çözmesi zor hale
getiren şey toplam 69 km’lik iki ITT etabı. Bunlardan ilki 10. Etaptaki 38.9
km’lik inişli çıkışlı parkur. İnişlerin teknik olduğu yazılıyor. Sporcuların
parkurdaki iki yokuş için bisiklet değiştirip değiştirmeyecekleri de merak
konusu. Bob Jungels ve Rohan Dennis gibi yokuş da çıkabilen tempocuların GK favorileri arasında adlarının geçmesinin
asıl nedeni, bu etap ve son günkü MONZA-MILANO arasındaki 28.3 km’lik düz ITT.
Gerçek zamana karşıcıların aslen yokuşçu Quintana ve Nibali gibi favorilere
kilometrede 2-3 saniye fark atmaları beklenmelidir. 69 km’de bu yaklaşık üç
dakika demek. Indurain usulü “Dağlarda kayıpları minimize et, TT’de kamçıyı
vur” formülünü uygulamak mümkün olur mu bilmem ama yarışa farklı bir boyut
katacağı kesin gibi (B. Jungels Giro 2016’da Nibali’nin 8:31 gerisinde altıncı
olmuştu).
10. Etap Profili |
Zamana karşının ertesi günü, 11. Etap’ta Apenin Dağları’nda dört
ciddi yokuşun çıkılacağı 161 km’lik FLORANSA-BAGNO DI ROMAGNA etabı yer alıyor.
Genel klasmanı tehdit etmeyen bir grup kaçarsa peloton yaklamakta çok ısrar
etmeyebilir. Son yokuş zirvesinden finişe kadarki 26 km’nin hep iniş oluşu da
toplu finiş olmayacağı tahminimi güçlendiriyor. Sonraki iki etap Po Nehri
civarında sprinterler için düşünülmüş, önce 12. etap FORLI-REGGIO EMILIA ve
Cuma günü de R.EMILIA-TORTONA. Tortona’nın
bizi ilgilendiren yanı büyük şampiyon Fausto Coppi’nin 40 yaşında sıtmadan
öldüğü kent oluşu, doğum yeri ve 14. Etabın başlayacağı Castellania’nın yanı
başında. Zaten bu bölge “Campionissimo”nun antrenman yaptığı yollara ithafen “I Colli di Coppi” diye anılıyor, “Coppi Tepeleri”. 131 km’lik etap
dümdüz başlıyor ve 11 km uzunluğundaki %7 eğimli Oropa’da son buluyor. Son
bölüm oldukça sert geçmeye aday. Haftanın son etabı 199 km’lik VALDENGO-BERGAMO
arasında. İlk yüzelli kilometresi düz ama sonra 2 ciddi tırmanış var. Finişe
yaklaşırken de eski Bergamo’ya çıkıp (3.5 km %7) şehre inecekler. Toplu finiş
olmayacağı kesin gibi.
16.Etap Profili |
Son dinlenme gününden sonra Giro100’ün en zor bölümü, yani dağlar
başlayacak. 23 Mayıs’ta 222 km’lik ve hakikaten çok ağır bir 16. etap var. Toplam
dikey irtifanın 5.400mt’yi geçeceği üç müthiş yokuş: Mortirolo, Stelvio ve Umbrail Geçidi. Bazı
sprinterler çoktan eve dönmüş olurlar bile ama kalanlara Tanrı kolaylık versin,
çok zor bir gün olacak. 17. Etap Aprica ve Passo Tonale yokuşlarını etabın
başında çıkıp İtalya’nın en butik kayak merkezlerinden Canazei’de bitecek.
Parkurun son 75 km’si sürekli tırmanılacak bir yalancı düzlük. Team Sky’ın bu
bölümde müthiş bir tempo tutturup herkesi acılara gark edeceğini hayal
ediyorum.
27 Mayıs Perşembe de hani “cep herkülü” tadında bir etap var.
MOENA-ORTISEI sadece 137 km ama 4.000mt civarında irtifaya sahip ve şu
zirveleri daha evvel duymuşsunuzdur: Passo Pordoi, Valparola, Passo Gardena
(Grödnerjoch), Passo di Pinei ve Pontives (son ikisini duymamıştım itiraf
edeyim). Üst üste çok zor üç gün var fakat birinde peloton işi yavaşlatma
eylemi yapmazsa çok şaşırırım. Bu etap kaçış grubuna bırakılabilir.
20.Etap profili |
Geldik son üç güne. Son günkü ITT’den bahsettik yukarıda zaten,
kaldı iki dağ etabı. ilki 191 km’lik SAN CANDIDO-PIANCAVALLO’da son yokuşta
ciddi bir GK mücadelesi olmasını beklerim. Çünkü önceki yokuşlara rağmen genelde yokuş aşağı
bir parkurdayız ama son 15 km’de 1.100 mt yükselen Piancavallo artık
favorilerin (hala birden fazla kaldıysa) kozlarını paylaşacakları son
şanslardan bir olacak. Yüzüncü kez eda edilecek Giro d’Italia’nın son iki
yokuşu 20. Etap PORDENONE-ASIAGO arasındaki 190 km’de yer alan Monte Grappa ve
ilk kez çıkılacak bol virajlı Foza yokuşları. Ama son zirveden sonra finişe 15
km daha var dolayısıyla rahatlamak için erken. Monte Grappa’yı 2014’de Nairo
Quintana fethetmişti. Bakalım bu sefer de ona uğurlu gelecek mi?
Son etap Monza yarış pistinden başlayıp Milano’daki Duomo
Katedrali’nin hemen yakınında bitecek 29
km’lik bireysel zaman karşı yarışı olacak. Foza’da hala birinci belli olmamışsa
bu son 35-40 dakikalık efor Pembe Mayo’nun bu yılki sahibini belirlemiş olacak.
Favoriler
Yarışın başlamasına iki hafta teslim edilen bu yazı favorilerin
tam bir analizini yapmama izin vermiyor. Ama tüm İtalya yarışın Fabio Aru ve
Vincenzo Nibali arasında geçmesini, Coppi-Bartali çekişmesinin tekrar
yaşanmasını istediğini anlamak zor değil. Ne var ki iki hafta önce Sierra
Nevada’da antrenmanda düşen ve dizini sakatlayan Aru’nun yarışa katılamayacağı
açıklandı. Hoş Aru hafif antrenmanlara başladı ama yarışa kadar ne duruma
geleceği belli değil. Astana patronu Vinokurov genç Sardinyalı’nın Fransa
Turu’na gideceğinde ısrarcı. Aru’nun sakatlığı gerçekten büyük hayalkırıklığı.
Nibali yeni takımıyla geçen seneki zaferini tekrarlamak istiyor. Ancak Bahrain-Merida’nın yokuş domestik gücü de beni biraz düşündürüyor. Nibali’nin
Etna’da hiç zaman kaybetmemesi gerek. Geçen sene gibi Giro’ya yavaş başlarsa
toparlandığında rakipleri çok uzaklarda olabilirler. Yine de kariyeri boyunca
tüm Büyük Turlar’ı kazanmayı başaran Nibali’nin ünvanını korumak için
Sardinya’da startta olması onu ilk üç favoriden biri yapmaya yeter.
Nibali doğa olaylarını kontrol eden melek olan Mikail'i işaret ederken |
Bence en büyük ve doğal favori Giro’14 şampiyonu Nairo Quintana.
Kolombiyalı, bu yıl, 2015’de Alberto
Contador’un yaptığı gibi, hem İtalya hem de Fransa Turu’nu kazanmak istiyor. Oldukça
zor bir hedef ama geçen sene hüsran olduğu Fransa Turu’ndan sonra Vuelta’yı
kazanması takdire değer bir başarıydı (TdF’da 3. olmuştu). Bu sene hem Valencia
hem de Tirreno-Adriatico turlarını kazandı. Eğer ITT’lerde çok zaman
kaybetmezse, müthiş yokuş tırmanma yeteneği ile en olası şampiyon adayı
Quintana gibi duruyor.
Quintana podyumda |
Bir başka favori Team sky’ın lideri Geraint Thomas. Galli sporcu
son iki yıldır genel klasmancı olmayı kafaya takmış gibi. Takım takip olimpiyat
şampiyonundan daha önce bir Fransa Turu şampiyonu çıkmıştı (B.Wiggins), neden
bir daha olmasın diye düşünüyor olmalı. Tirreno-Adriatico’da beşinci oldu ve
son hazırlık yarışı Tour of the Alps’i de birinci bitirdi. Yine de Giro’nun çok
zorlu yokuşlarında takımının ona çok yardım etmesi gerekecek. Açılan farkı ise
Foligno ve Monza’daki zamana karşılarda kapatmaya çalışacak.
Geraint Thomas |
G. Thomas’la aynı stratejiyi düşünen biri de BMC’den Rohan
Dennis. T-A’yu Quintana’nın ardından ikinci bitirdi. Giro’daki en iyi rouleur
kendisi lakin yokuşlarda Thomas kadar iyi değil. Üstelik takım liderliğini
Tejay Van Garderen’le paylaşmak durumunda. Çift liderli bir takımın başarılı
olduğunu çoktandır görmedik.
Tejay Van Garderen sarı mayolu Ron Dennis'i çekerken.. |
Fransızlar’ın baskısından sıkılıp kendini İtalya’ya atan Thibaut
Pinot da favoriler arasında. Fransa Turu’nda halkın beklentisiyle boğulan ve
performans gösteremeyen Pinot bu sene TdF’ı pas geçip şansını İtalya’da
denemeye karar verdi. Son haftalarda oldukça formda gözüküyor ama sadece iki
yokuş domestiğiyle nereye kadar gieceği belli değil. TT yeteneğini son yıllarda
geliştirdiğini de göz önüne alırsak podyumda yer almayı hedeflediği
düşünülebilir.
Thibaut Pinot |
Geçen sene İtalya Turu’nu altıncı bitiren Quick-Step Floors
sporcusu Bob Jungels’i de yazmak gerekiyor sanırım. Beyaz Mayo’nun bu sene de
güçlü adaylarından biri. Eğer bu yıl da ilk 10’da bitirirse kariyerini tamamen
“a la Indurain" bir genel klasmancıya çevirebilir. 69 km2lik zamana karşı
onun en büyük avantajı olacak.
Bob Jungels |
Bunlar dışında hemen her takımın bir lideri var. Geçen sene
Giro’yu tam kazanacak derken düşüp dördüncü olan Lotto NL-Jumbo’dan Stefan
Kruijswijk, Trek Segafredo’da ilk on sırayı kovalayacak Bauke Mollema, Orica-Scott’ta geçen seneki Fransa Turu dördüncüsü Adam Yates ilk akla gelenler.
Ayrıca geçen seneki yarışta ölümden dönen Katushalı Ilnur Zakarin, Ag2R’in Giro
gediklisi Domenico Pozzovivo, Beyaz Mayo klasmanında Jungels’i
zorlamasını beklediğim Cannondale-Drapac sporcusu Davide Formolo da anılması gereken isimler.
Kruijswijk'in kara çakılarak Giro 2016'yı kaybettiği anlar |
Eğer tüm bu isimler hala formda ve iddialı olarak yarışın son
haftasına gelebilirlerse tarihin en güzel yarışlarından birini seyrederiz.
Lakin her hal-ü şartta, Giro d’Italia bence bu yılın en görkemli büyük turu
olacak. Umarım haklı çıkarım. İyi seyirler.
4 Mayıs 2017 Perşembe
Savas Alp
Büyük Tur İzleme Rehberi
Yol bisikleti yarışları ikiye ayrılır: Tek günlük yarışlar ve turlar. Birden fazla yarıştan (veya daha yaygın deyişle etap) oluşan yol bisikleti şampiyonasına tur denir. Turlar da kendi aralarında ikiye ayrılır. Küçük turlar ve büyük turlar. Küçük turların süresi 3 ile 8 gün arasında değişirken, büyük turlar 3 hafta sürer. Dünya çapında topu topu 3 tane büyük tur vardır: Fransa, İtalya (Giro) ve İspanya (Vuelta)
Bu yazıda büyük turları, veyahut dünya çapında bilinen adıyla Grand Tour'ları izleme tüyoları vereceğiz. Anlattığımız şeylerin çoğu küçük turlara da uygulanabilir elbette.
Tek günlük yarışta biricik hedef yarışı kazanmaktır. Turların en önemli farkı ise birden çok hedef olmasıdır. Yine de en kutsal hedef genel klasmanı (genelde GC=General Classification diye kısaltılır) kazanmaktır. Basitçe tüm etapları toplam en kısa zamanda tamamlayan turu kazanmış olur. Bir turun en prestijli ödülü budur.
İkinci prestijli hedef tek tek etapları kazanmaktır. Zaten bir tura katılan takımlar genel klasmanı kazanmak isteyenler ve etap kazanmak isteyenler diye ikiye ayrılır. Birden fazla etabı kazanabilmiş takım genel klasmanı kazanmış takım kadar sevinir. Bir etapçık kazanmış çoğu takım kendini amaca ulaşmış hisseder. Hiç etap kazanmadan turu bitiren takımlar ise üzülürler.
Bunlardan daha az önemli hedefler ise puan mayoları ve takım genel klasmanını kazanmaktır. Ayrıca 25 yaş altı bisikletçiler için de ayrı bir genel klasman ve dolayısıyla mayo mevcuttur.
Aşağıda tüm bu hedefleri anlatacağız. Takımların ve bisikletçilerin herhangi bir anda neyi ne için yaptığını anlamak için hedeflerini bilmek önemlidir.
Takım Kompozisyonları
Bir takımın turdaki hedeflerini anlamak için kadrosundaki bisikletçileri incelemek gerekir. 9 kişiden oluşan takımlarda 1 veya 2 lider olur, gerisi domestiktir. Domestiklerden bazıları kendilerine uyan etapları kazanmak üzere serbest bırakılabilirler.
Genel
klasmancı takımda turu kazanması umulan bir kaptan bulunur. Bu adam
genelde "allrounder" diye anılır. İyi yokuş tırmanır ve zamana karşısı
da iyidir. Takımın geri kalanı rouleur adı verilen düzlükçüler ile
yokuşçulardan oluşur. Klasik sezonunun yıldızları büyük turlarda genelde
rouleur olarak görev alırlar. Yokuşçulardan biri kaptana son ana kadar
eşlik edebilecek yeterlilikteyse süper domestik olarak anılır. Zaten
kaptanların çoğu da kaptan olmadan önce başkalarına süper domestiklik
yapmışlardır.
Sprinter takımlarda bir sprinter ve genelde leadout adı verilen sprinterimsi eleman bulunur. Leadout son metrelere kadar sprinteri taşır ve son 200-300 metrede aradan çekilir. Zor iştir, ama Mark Renshaw gibileri en az liderleri kadar ünlü olabilirler. Bu takımlarda sprinter dışında rouler de çok olur.
Onun dışında her takıma serpiştirilmiş sprinter, kaçış uzmanı, puncheur'ler de mevcuttur. Bunlardan sprinter olanları sprint treninden yoksun olsalar da etap sonlarında başka takım ve sprinterlerin peşine sülük gibi takılarak etap çalmaya çalışabilirler. Kaçışçılar da takımdan izin aldıklarında, veya takımın kutsal hedefleri yoksa kendilerini iyi hissettikleri her etapta kaçmak için ellerinden geleni yaparlar.
Dünyada 18 tane World Tour takımı adı verilen "birinci lig" takımı vardır. Bu takımlar büyük turlara tam kadro katılırlar. Ayrıca her tur 3-4 tane daha takıma "wild card" vererek katılmalarını sağlar. Genelde turun yapıldığı ülkenin takımları kayırılır ve bu normal karşılanır. Küçük takımlar genel klasmanda veya sprintte iddialı olamadıklarından tek umutları kaçmak veya punch ile etap almaktır. O tarz takımlar genelde her kaçışa katılmaya çalışırlar.
Parkur
Bir büyük turu izlemek de önemli bir efor gerektirir. 21 etap ve 2 dinlenme gününe yayılmış bir programda hangi günler işten/okuldan erken kaçılacak, toplantılar hangi günlere ertelenecek, geç çıkılacak günler gibi şeylerin iyi planlanması gerekir.
İşte bu yüzden ilk olarak tüm etapların profillerine bakılır. Genelde turların ilk etapları düzdür. Eğer zaman kısıtı varsa bu etapların son 20 km'sinin izlenmesi tercih edilebilir, çünkü o sıralarda kaçakların yakalanması için hız iyice arttırılır, yakalandıktan sonra sprint trenleri organize edilir ve en sonunda sprint olur. Etabın geneli durağan gibi gözükse de, son kısmı oldukça heyecanlıdır.
Düz etapların bazı bölümlerinde çapraz rüzgar ihtimali vardır. Çapraz rüzgar pelotonun bölünme tehlikesini beraberinde getirir. Eğer bölünme olursa ve genel klasman favorilerinden biri arkadaki grupta kalırsa seyreyleyin eğlenceyi. Liderleri ön grupta kalan GC takımları rakiplerini elimine etmek için vargüçleriyle bastırırlar. Bazı genel klasmancılar turu bu bölünmelerde kaybedebilir, ya da çok dezavantajlı duruma düşebilirler.
Düz etapların tipik gelişimi şudur: Bir ümitsiz kaçak grubuna izin verilir. Yarışın ilk yarısında genel klasman mayosuna sahip takım pelotonu çeker. Yarısından sonra bu sefer sprint takımları kaçan grubu yakalamak için pelotonu çekmeye başlarlar. Kaçan grubu erken yakalamak sonrasında daha taze kaçışlara yolaçabileceğinden tercih edilmez. O yüzden sonlara doğru yakalamak gerekir. Son 20-10 km arası sprint trenleri oluşturulur ve yarış sprint ile biter.
Eğer bir etabın sonunda kısa ama dik bir yokuş varsa o etap puncheur'ler içindir. Bu adamların özelliği bu kısa yokuşta aniden atak yaparak kaçmaları ve etabı kazanabilmeleridir. Puncheur bulunduran takımlar bu son yokuş öncesi kaçakları yakalamaya çalışırlar. Bu tarz etapların sonu düzlükle bittiğinden sprint takımları da bu etapları isterler ve o son yokuşta puncheurlerin kaçmasına engel olmaya çalışırlar. Bazen şakacı genel klasmancılar o son yokuşta birinci olmak için değil, ama diğer rakiplerine fark atmak için atak yapıp 3-5 saniye çalmaya çalışabilirler.
Zamana karşı etaplarında (ITT=Individual Time Trial) parkura tek tek çıkılır. Aksiyon olarak en sıkıcı etaplar bunlardır, ama özellikle yarışın sonlarına doğruysa genel klasmanı dramatik etkileceğinden heyecanlı olabilir. Tabii çıkış sırası genel klasmana göre sondan başa doğru olduğundan zaman kısıtı olduğunda bu etapların da sadece sonu izlenebilir.
Bazı turların ilk etapları prologue adı verilen 10 km civarındaki çok kısa zamana karşılardır. Bu etaplar sayıdan sayılmaz, sonrasındaki etaba 1. etap denir. Bu kafanızı karıştırmasın.
Takım zamana karşı (TTT) etaplarında takımlar tüm elemanlarıyla ama tek tek parkura çıkarlar ve aralarında maksimum yardımlaşarak etabı bitirmeye çalışırlar. 5. geçen bisikletçinin zamanı takımın zamanı kabul edilir. Bir takımda 5 veya daha fazla adamın olmasını garanti etmek için turların ilk günlerinde bu etap kotarılır.
Eğer bir parkur çok inişli çıkışlıysa kaçaklar için idealdir. İnişli çıkışlı etaplarda pelotonun organize olup kovalamaca yapması daha zordur. Hele de o etaptan sonra önemli bir dağ etabı veya zamana karşı varsa genel klasman takımları o etabı aktif dinlenme ile geçirirler.
Son olarak, en değerli ödül olan genel klasmanı etkileyen etaplar uzun ve dik yokuşlu etaplardır. Genel klasmancılar bu etapları hedeflerler. Sprint takımları bu etapları aktif dinlenmeyle geçirirken genel klasman takımları yokuş veya yokuşlarda mümkün olduğu kadar kaptanlarını desteklemeye, eğer güçleri yapıyorsa tempo yaparak rakip takımların domestiklerini elemeye çalışırlar. Genelde son kısımda favoriler grubu denen bir grup kalır ve o grubun duellosu genel klasmanın galibini belirler.
Burada dikkat edilmesi gereken şudur. Ardarda dağlık etaplar varsa genelde bitirici vuruş bu etapların en sonuncusunda yapılır.
Mayolar
Tur süresince belli konularda lider olan yarışçılar çeşitli renkte mayolar giyerler. Bu mayolardan en önemlisi genel klasman mayosudur. Fransa turunda sarı, İtalya turunda pembe, İspanya turunda da kırmızı mayo giyilir.
Genel klasman mayosu giymek çok prestijli birşeydir. Her takım ve bisikletçi bunu büyük onur sayar. Gelgelelim bu mayoyu giyen bisikletçinin takımı varsayılan durumlarda pelotonu çekmek zorundadır. Bu da o takımın elemanlarının yorulmasına yolaçarak ekstra yük getirebilir.
Büyük turlarda genel klasmanda ilk 3'de girmek tur sonunda podyum getireceğinden önemlidir. Ayrıca ilk 10'a girmek de önemlidir. İlk 10'daki pozisyonu kaybetmemek için hiç umulmadık bir takımın pelotonu çekmeye başladığını görmek ender rastlanan bir durum değildir.
İkinci prestijli mayo puan mayosudur. Her etabın sonunda Formula 1 gibi bitiş sırasına göre puanlar verilir. Genelde bu mayoyu en iyi ve istikrarlı sprinter giyer.
Ancak etapların ortasındaki bazı düz yerlerde de puan kapıları bulunabilir. Bazı acar bisikletçiler kaçışa katılıp bu puanları toplayabilirler. Ayrıca güçlü bazı bisikletçiler (tipik olarak Peter Sagan) sprint etabı olmayan etaplarda bile önlerde yer alarak puan mayosunu kapabilirler.
Üçüncü prestijli mayo dağların kralı mayosudur. Her önemli yokuşun zirvesinde puan kapıları olur ve bu kapılardan önde geçen bisikletçiler bu puanları toplarlar. Bunun en iyi yolu dağlık etaplarda kaçak grupta yer almaktır.Genel klasmancılar da amaçları o olmasa bile kazanmanın yolu dağlardan geçtiğinden hatırı sayılır puanlar toplarlar, ayrıca bu kategoriyi bizzat kazanmaları da ender görülmez.
Son olarak 25 yaş ve altı sporcular için beyaz mayo klasmanı vardır. Bu aynı genel klasman gibidir. Bu klasmanı kazanana adam olacak gözüyle bakılır. Tek sıkıntı, bazı genç sporcuların domestiklik görevleri onları yıprattığından bu klasmanda hakettikleri yerleri bulamamalarıdır.
Bu yazıda büyük turları, veyahut dünya çapında bilinen adıyla Grand Tour'ları izleme tüyoları vereceğiz. Anlattığımız şeylerin çoğu küçük turlara da uygulanabilir elbette.
Tek günlük yarışta biricik hedef yarışı kazanmaktır. Turların en önemli farkı ise birden çok hedef olmasıdır. Yine de en kutsal hedef genel klasmanı (genelde GC=General Classification diye kısaltılır) kazanmaktır. Basitçe tüm etapları toplam en kısa zamanda tamamlayan turu kazanmış olur. Bir turun en prestijli ödülü budur.
2016 Fransa turu galibi Chris Froome |
İkinci prestijli hedef tek tek etapları kazanmaktır. Zaten bir tura katılan takımlar genel klasmanı kazanmak isteyenler ve etap kazanmak isteyenler diye ikiye ayrılır. Birden fazla etabı kazanabilmiş takım genel klasmanı kazanmış takım kadar sevinir. Bir etapçık kazanmış çoğu takım kendini amaca ulaşmış hisseder. Hiç etap kazanmadan turu bitiren takımlar ise üzülürler.
Bunlardan daha az önemli hedefler ise puan mayoları ve takım genel klasmanını kazanmaktır. Ayrıca 25 yaş altı bisikletçiler için de ayrı bir genel klasman ve dolayısıyla mayo mevcuttur.
Aşağıda tüm bu hedefleri anlatacağız. Takımların ve bisikletçilerin herhangi bir anda neyi ne için yaptığını anlamak için hedeflerini bilmek önemlidir.
Takım Kompozisyonları
Bir takımın turdaki hedeflerini anlamak için kadrosundaki bisikletçileri incelemek gerekir. 9 kişiden oluşan takımlarda 1 veya 2 lider olur, gerisi domestiktir. Domestiklerden bazıları kendilerine uyan etapları kazanmak üzere serbest bırakılabilirler.
2016 Vuelta şampiyonu kırmızı mayolu Quintana takımı Movistar tarafından korunmakta |
Sprinter takımlarda bir sprinter ve genelde leadout adı verilen sprinterimsi eleman bulunur. Leadout son metrelere kadar sprinteri taşır ve son 200-300 metrede aradan çekilir. Zor iştir, ama Mark Renshaw gibileri en az liderleri kadar ünlü olabilirler. Bu takımlarda sprinter dışında rouler de çok olur.
Sprinter Cavendish kazandığı için, leadout Renshaw kazandırdığı için sevinirlerken |
Onun dışında her takıma serpiştirilmiş sprinter, kaçış uzmanı, puncheur'ler de mevcuttur. Bunlardan sprinter olanları sprint treninden yoksun olsalar da etap sonlarında başka takım ve sprinterlerin peşine sülük gibi takılarak etap çalmaya çalışabilirler. Kaçışçılar da takımdan izin aldıklarında, veya takımın kutsal hedefleri yoksa kendilerini iyi hissettikleri her etapta kaçmak için ellerinden geleni yaparlar.
Dünyada 18 tane World Tour takımı adı verilen "birinci lig" takımı vardır. Bu takımlar büyük turlara tam kadro katılırlar. Ayrıca her tur 3-4 tane daha takıma "wild card" vererek katılmalarını sağlar. Genelde turun yapıldığı ülkenin takımları kayırılır ve bu normal karşılanır. Küçük takımlar genel klasmanda veya sprintte iddialı olamadıklarından tek umutları kaçmak veya punch ile etap almaktır. O tarz takımlar genelde her kaçışa katılmaya çalışırlar.
Parkur
Bir büyük turu izlemek de önemli bir efor gerektirir. 21 etap ve 2 dinlenme gününe yayılmış bir programda hangi günler işten/okuldan erken kaçılacak, toplantılar hangi günlere ertelenecek, geç çıkılacak günler gibi şeylerin iyi planlanması gerekir.
İşte bu yüzden ilk olarak tüm etapların profillerine bakılır. Genelde turların ilk etapları düzdür. Eğer zaman kısıtı varsa bu etapların son 20 km'sinin izlenmesi tercih edilebilir, çünkü o sıralarda kaçakların yakalanması için hız iyice arttırılır, yakalandıktan sonra sprint trenleri organize edilir ve en sonunda sprint olur. Etabın geneli durağan gibi gözükse de, son kısmı oldukça heyecanlıdır.
Düz etapların bazı bölümlerinde çapraz rüzgar ihtimali vardır. Çapraz rüzgar pelotonun bölünme tehlikesini beraberinde getirir. Eğer bölünme olursa ve genel klasman favorilerinden biri arkadaki grupta kalırsa seyreyleyin eğlenceyi. Liderleri ön grupta kalan GC takımları rakiplerini elimine etmek için vargüçleriyle bastırırlar. Bazı genel klasmancılar turu bu bölünmelerde kaybedebilir, ya da çok dezavantajlı duruma düşebilirler.
Düz etap profili |
Düz etapların tipik gelişimi şudur: Bir ümitsiz kaçak grubuna izin verilir. Yarışın ilk yarısında genel klasman mayosuna sahip takım pelotonu çeker. Yarısından sonra bu sefer sprint takımları kaçan grubu yakalamak için pelotonu çekmeye başlarlar. Kaçan grubu erken yakalamak sonrasında daha taze kaçışlara yolaçabileceğinden tercih edilmez. O yüzden sonlara doğru yakalamak gerekir. Son 20-10 km arası sprint trenleri oluşturulur ve yarış sprint ile biter.
Eğer bir etabın sonunda kısa ama dik bir yokuş varsa o etap puncheur'ler içindir. Bu adamların özelliği bu kısa yokuşta aniden atak yaparak kaçmaları ve etabı kazanabilmeleridir. Puncheur bulunduran takımlar bu son yokuş öncesi kaçakları yakalamaya çalışırlar. Bu tarz etapların sonu düzlükle bittiğinden sprint takımları da bu etapları isterler ve o son yokuşta puncheurlerin kaçmasına engel olmaya çalışırlar. Bazen şakacı genel klasmancılar o son yokuşta birinci olmak için değil, ama diğer rakiplerine fark atmak için atak yapıp 3-5 saniye çalmaya çalışabilirler.
Zamana karşı etaplarında (ITT=Individual Time Trial) parkura tek tek çıkılır. Aksiyon olarak en sıkıcı etaplar bunlardır, ama özellikle yarışın sonlarına doğruysa genel klasmanı dramatik etkileceğinden heyecanlı olabilir. Tabii çıkış sırası genel klasmana göre sondan başa doğru olduğundan zaman kısıtı olduğunda bu etapların da sadece sonu izlenebilir.
Bazı turların ilk etapları prologue adı verilen 10 km civarındaki çok kısa zamana karşılardır. Bu etaplar sayıdan sayılmaz, sonrasındaki etaba 1. etap denir. Bu kafanızı karıştırmasın.
Takım zamana karşı (TTT) etaplarında takımlar tüm elemanlarıyla ama tek tek parkura çıkarlar ve aralarında maksimum yardımlaşarak etabı bitirmeye çalışırlar. 5. geçen bisikletçinin zamanı takımın zamanı kabul edilir. Bir takımda 5 veya daha fazla adamın olmasını garanti etmek için turların ilk günlerinde bu etap kotarılır.
Eğer bir parkur çok inişli çıkışlıysa kaçaklar için idealdir. İnişli çıkışlı etaplarda pelotonun organize olup kovalamaca yapması daha zordur. Hele de o etaptan sonra önemli bir dağ etabı veya zamana karşı varsa genel klasman takımları o etabı aktif dinlenme ile geçirirler.
Son olarak, en değerli ödül olan genel klasmanı etkileyen etaplar uzun ve dik yokuşlu etaplardır. Genel klasmancılar bu etapları hedeflerler. Sprint takımları bu etapları aktif dinlenmeyle geçirirken genel klasman takımları yokuş veya yokuşlarda mümkün olduğu kadar kaptanlarını desteklemeye, eğer güçleri yapıyorsa tempo yaparak rakip takımların domestiklerini elemeye çalışırlar. Genelde son kısımda favoriler grubu denen bir grup kalır ve o grubun duellosu genel klasmanın galibini belirler.
Burada dikkat edilmesi gereken şudur. Ardarda dağlık etaplar varsa genelde bitirici vuruş bu etapların en sonuncusunda yapılır.
Yokuşla biten etap profili |
Tur süresince belli konularda lider olan yarışçılar çeşitli renkte mayolar giyerler. Bu mayolardan en önemlisi genel klasman mayosudur. Fransa turunda sarı, İtalya turunda pembe, İspanya turunda da kırmızı mayo giyilir.
Genel klasman mayosu giymek çok prestijli birşeydir. Her takım ve bisikletçi bunu büyük onur sayar. Gelgelelim bu mayoyu giyen bisikletçinin takımı varsayılan durumlarda pelotonu çekmek zorundadır. Bu da o takımın elemanlarının yorulmasına yolaçarak ekstra yük getirebilir.
Büyük turlarda genel klasmanda ilk 3'de girmek tur sonunda podyum getireceğinden önemlidir. Ayrıca ilk 10'a girmek de önemlidir. İlk 10'daki pozisyonu kaybetmemek için hiç umulmadık bir takımın pelotonu çekmeye başladığını görmek ender rastlanan bir durum değildir.
İkinci prestijli mayo puan mayosudur. Her etabın sonunda Formula 1 gibi bitiş sırasına göre puanlar verilir. Genelde bu mayoyu en iyi ve istikrarlı sprinter giyer.
Ancak etapların ortasındaki bazı düz yerlerde de puan kapıları bulunabilir. Bazı acar bisikletçiler kaçışa katılıp bu puanları toplayabilirler. Ayrıca güçlü bazı bisikletçiler (tipik olarak Peter Sagan) sprint etabı olmayan etaplarda bile önlerde yer alarak puan mayosunu kapabilirler.
Fransa'da tırmanışçıların giydiği "puantiyeli mayo" |
Üçüncü prestijli mayo dağların kralı mayosudur. Her önemli yokuşun zirvesinde puan kapıları olur ve bu kapılardan önde geçen bisikletçiler bu puanları toplarlar. Bunun en iyi yolu dağlık etaplarda kaçak grupta yer almaktır.Genel klasmancılar da amaçları o olmasa bile kazanmanın yolu dağlardan geçtiğinden hatırı sayılır puanlar toplarlar, ayrıca bu kategoriyi bizzat kazanmaları da ender görülmez.
Son olarak 25 yaş ve altı sporcular için beyaz mayo klasmanı vardır. Bu aynı genel klasman gibidir. Bu klasmanı kazanana adam olacak gözüyle bakılır. Tek sıkıntı, bazı genç sporcuların domestiklik görevleri onları yıprattığından bu klasmanda hakettikleri yerleri bulamamalarıdır.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)