Fransa Turu'nun ilk dinlenme gününe geldik. Hem
bizim Korsika yolculuğu , hem de, ailemizde yaşanan ani ve çok üzücü
bir vefat nedeniyle ilk dokuz etabı hep göz ucuyla seyredebildim. İlk haftaki kayda
değer noktalardan kısa kısa bahsedeyim:
- Korsika Grand Départ projesi başarıya ulaştı. Fransızlar'a biraz şüpheyle yaklaşan yerel halk yarışı çok benimsedi. Porto-Vecchio yolunda, 4 saat önceden iskemlesini yolun kenarına yerleştirmiş orta yaşlı bir çift bu bunun en güzel işaretiydi. Etap başlangıç ve bitişleri tıklım tıklımdı. Sprint etaplarının sıkıcılığından şikayet eden seyirciler ve TV izleyicileri, adanın topoğrafyası ve organizasyonun ilk etaptaki beceriksizliği yüzünden, her üç gün de heyecanlı yarışlar izlediler. Bastia'da OricaGE otobüsünün finiş takının altına sıkışması ve sprint öncesi meydana gelen kaza ilk etabı hareketlendirirken, Ajacciao finişinde Jan Bakelants'ın zeki ve riskli atağı ikinci etabı seyretmeye değer kıldı. Calvi'de biten etapta da, yokuşlar nedeniyle asıl sprinterlerin geride kalması klasik etap sonunu önledi ve Simon Gerrans'ın yarışı kazanmasını sağladı.
- Yarışın en güçlü dört sprinteri de ilk haftada etap kazanmayı başardılar. Cavendish, Greipel, Kittel ve Sagan kendilerine en uygun etaplarda başarıya ulaşıp üstlerindeki baskıyı attılar. Cav ve Sagan ikişer etap kazanabilirlerdi ama parkur ve son kilometrelerdeki şanssızlıklar buna izin vermedi; onların kaybı yarışın ve diğer sporcuların kazancı oldu. Yeşil Mayo savaşı, yine ilk haftaki parkuru nedeniyle peter Sagan'ın üstünlüğüyle geçiyor ama ikinci hafta saf sprinterlere daha uygun etaplar var. Greipel ve Cavendish'in bu farkı kapatmaya başlamasını bekliyorum.
Yeşil Mayo
Klasmanı (9. Etap)
1. Peter Sagan: 234 puan
2. Andre Greipel:141 puan
3. Mark Cavendish:128
puan
- Fransa Turu'nda uzun zamandır ilk defa hiç kaçış olmayan bir etap izledik. Montpellier'de biten 6. Etap'ta, Luis Angel Mate'nin (COF) kısa süren denemesi dışında, mistral rüzgarı kaçış heveslilerini durdururken, sprint takımları da tempoyu yüksek tutarak yarışı hep kontrol altında tuttular.
- İlk 9 günde birçok GK iddialısı ismin geride kaldığını gördük. Yarışın sert başlaması ve devam etmesi, Team Sky'ın Froome'un yeteneklerine geçen seneki liderden daha güvenli olduğu gözüküyor. Diğer takımlar da Sky'ın üstünlüğüne çare bulmak hevesi içinde olunca, özellikle 8. ve 9. Etap'ta ortalık dağıldı. Jurgen vd Broeck (LBS) ve Janez Brajkovic'in (AST) kazalar sonucu yarış dışı kalmasıyla başlayan yaprak dökümü, bugün itibarıyla birçok sporcunun GK amaçlarını yok etti. Hayal kırıklığı listesini, sıralamadaki yerleri ve Froome'dan yedikleri farklarla beraber şöyle koyalım:
106. J.Coppel (SOJ)..............
+1h12'40"
72. C. Le Mevel.....................
+50'40"
56. T.Danielson (GAR)...........
+40'24"
51. T. VanGarderen (BMC)..... +35'01"
47. T.Pinot (FDJ)...................
+31'31"
41. R.Hesjedal (GAR).............
+26'08"
40. H.Zubeldia
(RSLT)............ +25'53"
33. R.Porte (Sky)...................
+18'30"
32. R.Gesink (BEL).................
+16'55"
26. P.Rolland (EUR)...............
+12'34"
22. A.Talansky (GAR)............ +9'35"
16. C.Evans (BMC)................
+4'36"
- En büyük şoku Tejay VanGarderen yaşarken, neden bu derece kötü bir yarış çıkartttığını kendisinin de bilmiyor oluşu kayda değer. Daha 23 yaşında olmasına karşın, tüm ulusun beklentilerini üstlenen Thibaut Pinot da Col de Pailheres (8. Etap) inişinde tempoya ayak uyduramaması ve geride kalması nedeniyle moralman dağıldı. Pinot dün de fark yiyerek geçen seneki derecesine ulaşamayacağını gösterdi. Bu sezon kazalardan başını alamayan Ryder Hesjedal, Giro'dan sonra Tour'da da yerden kalkamayınca 26 dakika geri düştü. Garmin-Sharp'ın dört başlı GC takımından sadece Dan Martin ümitvar durumda.
- İlk 9 günün, benim açımdan, en olumlu sürprizi Andy Schleck oldu. Andy Boy, abisinin kontratının yenilenmeyeceği haberini almasına rağmen, moralini bozmamış gözüküyor. İki yokuş etabında da çok zaman kaybetmemeyi başardı. Kendisinden alışılan seviyede olmamasına karşın şimdilik durumu iyi. Elbette çarşamba günü Mont Saint-Michel'deki TT onun için kritik olacak. Yarışı ilk 15'te bitirirse yazımı oturup yiyeceğimi söylemem ne kadar büyük bir riskmiş şimdilik belli değil. Fakat Schleck, ilk dinlenme gününe 15. olarak girerek bana bir uyarı mektubu vermiş durumda. Genç Lüksemburglular rahatsız, gerginlik had safhada...
- Bauke Mollema ve Laurens Ten Dam Belkin adına harika işler yaptılar bu 9 günde. Yarışı 3. ve 4. sırada götürüyorlar, bundan iyisi Şam'da kayısı..
- Team Sky, 2 günde iki farklı profil çizerek ağzımı açık bıraktı. Ax 3 Domaines etabını makina düzeninde, süper bir tempoyla koşan takım Kiriyenka, Kennaugh ve özellikle R.Porte'un süper çalışmasıyla Chris Froome'a Sarı Mayo'yu getirdiler. O gece Sky'a düzülen methiyeler yandaş medyanın bağzı politikacılara düzdüklerin aratmadı gerçekten. Fakat dün aynı takım yaprak gibi dökülürken daha ikinci yokuşta Froome izole edildi. Vasili Kiriyenka zaman limitinin dışında kalıp elenerek takıma büyük darbe vurdu. R.Porte da kendinden beklenmeyecek ölçüde kötü bir etap geçirdi. Sky'ın 2012'deki gibi, 1-2 bitiremeyeceği anlaşıldıktan sonra Porte domestik görevine daha iyi sarılacaktır. Dinlenme günü İngiliz takımına tam zamanında yetişti. 2. hafta da toparlanmaya çalışacaklar.
Chris Froome Ax 3 Domaines'de Sarı Mayo'ya kavuştu |
- Movistar elinden geleni yapmasına karşın Chris Froome'un gücü karşısında dün boyun eğdiler. Unzue'nin çocukları kitaptaki her numarayı çektiler. Aslında plan başarıya ulaştı. Froome 100 km boyunca izoleydi ama yarışın en kuvvetli sporcusu olması nedeniyle zaman farkı yememeyi başardı. Burada Saxo-Tinkoff ve Contador'un da Movistar'a yardım edemediğine dikkat çekmek gerek. Roman Kreuziger'in, üstündeki takım lideri baskısını attıktan sonra mükemmel bir baş-domestiğe dönüşmesini gördük ama Saxobank genel olarak çok iyi bir takım olmasına karşın Alberto aynı seviyede gözükmüyor. Dün o da güçlü olsaydı, Movistar ve Saxo beraber ataklarla Froome'u çökertebilirlerdi. Sonuçta bu iki takım açısından dünün kazanımı Porte'un GK listesinden düşmesi (ne avantaj sağladığı tartışılır) ve Valverde'nin ikinciliğe yerleşmesi (contador için bu da bir avantaj değil).
- "A Star Is Born" filminde Nairo Quintana'yı izlemeye başladık. Kolombiyalı çarşamba günü iyi TT çıkarırsa Froome'a zor anlar yaşatacak. beyaz mayo'yu paris'e kadar taşıma olasılığı yüksek. Dün Horquette d'Ancizan'da Froomie sadece Quintana'nın ataklarına cevap verdi, bu ayrıntıyı not etmek lazım.
Le Tour de France, yarın klasik bir sprint etabıyla devam
edecek. Çarşamba 33 km'lik bireysel saate karşı etap var. Bunun sonuçları yarış
için hayati önemde. Valverde ve Contador, Froome'dan oldukça kötü bir derece
yaparlarsa, İngiliz yarış sonuna kadar idare edeceği bir zaman farkı elde edebilir. Bu kritik etap için sayın patronumun Türkiye'ye gelmesi de ayrı bir hoşluk(!). Gitti canım yarış...
Bu kadar uzun boylu olup, bisiklet üstünde bu kadar eğreti duran biri bu yokuşları nasıl bu kadar rahat çıkabiliyor ben hala çözemedim.
YanıtlaSilBiraz acımasız olacak belki ama bu senenin ilk haftası da, geçen senenin TdF'nın ne kadar vasat geçtiğinin bi kanıtı oldu adeta. Yine fazla iddialı olabilir ama bence komple bir GK iddialısı olma özelliklerini fazla taşımayan birinin (Yokuş inemeden ve çıkamadan sadece TT ile GK iddialısı olunabiliyorsa o başka) de geçen sene yarışı kazanmış olması da bunu gösteriyor. Geçen seneki SKY'ı alın bu senekiyle değiştirin ve Wiggins'ın dün Froome'un yaptığı gibi domestikleri olmadan tek başına yokuşlarda mayosunu savunduğunu düşünün. Düşünüyorum ve ı-ıh olmuyor!
Geçen seneki TdF izlediğim en kötü hatta yüz karası büyük yarıştı. Resmen adama TT'lerde fark attırıp, yokuşlarda da adamı dinlendirdiler. Bir büyük yarış düşünki GK lideri yokuş etaplarında dinlenebilsin! Bu sene 3. ve 9. etapta ortalama 25 dakka fark yiyen Cavendish geçen sene TdF'ta yokuşta Wiggins'i çekmişti. Herkes de ipnotize olmuş gibi bu saçmalığı sadece izlemişti. Geçen senenin şampiyonunu söylerken hala benim içim ezilir. Artık nasıl içime oturduysa konuyla alaksı olmamasına rağmen söylenip durdum geçen senenin şampiyonu ile ilgili :)
Contador geçen sene Vuelta'da da yokuşlarda hep Rodriguez'in arkasındaydı, o zaman da yokuşlarda çok güçlü görünmüyordu, bu sene de değişen bir şey yok gibi malesef. Ama yine de sıkıyosa arkada Contador varken, sprinterine yokuşta pelotonu çektir bakalım!(Kapatamadım bir türlü bu mevzuyu farkındayım...)
Her ne kadar fark büyük ve TT sebebiyle daha da açılacak da olsa yokuş etaplarında SKY'ın geçen seneki gibi rolantide takımı dinlendiremeyecek olması beni ümitlendiriyor.
Porte her nekadar artık sadece domestikliğe odaklanacak da olsa, artık kafasının bir köşesinde yokuşu çıkarken "Ulan şimdi zorlayayım ama ya yarın yine patlarsam." düşüncesi olacak.
SKY'ın geçen seneye oranla bu seneki tek eksiği, pelotonu yokuşlarda emanet edebilecekleri bir sprinter, SKY Cavendish'i çok arıyor bu sene :) (Bu 3 mü etti? Elimde değil çok gıcık olmuştum :))
Ben de çok gıcık olmuştum... Hatta yazmıştım :))
YanıtlaSilhttp://sporlocasi.blogspot.com/2012/07/no-tour-please-were-british.html
Linkteki yazıyı önceden okumuştum ama sanırım unutmuşum. Şimdi tekrar okuyunca bazı yerlerde kahkahalarla gülerken hatırladım :)
YanıtlaSilKesinlikle Froome stil olarak Wiggins'e göre daha izlenebilir bir adam ama zaten Wigo yokuşta tırmanabiliyor olsa Fransa Turu asıl o zaman izlenmez gibime geliyor :)
Keşke Kwiatkowski'den de biraz bahsetseydiniz. Şu ana kadar her şeyi gayet iyi yaptı, zamana karşıda da iyi bir şeyler yaparsa tam bir "all rounder"la karşı karşıya kalacağımızı düşünüyorum. Herif sağlam.
YanıtlaSilŞımarmasın diye bahsetmiyorum :)) Evet Kwiatkowski'yi biraz ihmal etmişim. İlgileneceğim.
Sil